DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, AİHM'nin Selahattin Demirtaş hakkında verdiği hak ihlali kararı üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Bakırhan, 6-7 Ekim 2014'te yaşanan olaylar nedeniyle "Kobani davası" olarak adlandırılan dosyada yargılanan tüm hükümlülerin tahliye edilmesi gerektiğini savundu. Bu açıklama, siyasi kulislerde büyük yankı uyandırdı ve Demirtaş'ın serbest bırakılma ihtimalini gündeme getirdi.

AİHM Kararı ve DEM'in Çağrısı

Tuncer Bakırhan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Sayın Bahçeli'ye teşekkür ediyoruz, çok doğru söylemiş. AİHM üç kezdir karar veriyor. Başta Sayın Demirtaş olmak üzere aslında Kobani kumpas davasında yargılanan bütün arkadaşlarımızın suçsuzluğu mahkeme kararlarıyla netleşmiştir" ifadelerini kullandı. Bakırhan, Demirtaş ve diğer sanıkların bir an önce serbest bırakılması gerektiğini vurguladı. Bu çağrı, AİHM'nin kararlarının Türkiye'deki yargı süreçleri üzerindeki etkisini bir kez daha gözler önüne serdi.

DEM Parti'nin bu açıklaması, özellikle Kobani davası sanıklarının yakınları ve destekçileri tarafından umutla karşılandı. Ancak, hükümet yetkililerinden henüz resmi bir açıklama gelmedi. AİHM kararlarının uygulanıp uygulanmayacağı ve Demirtaş'ın serbest bırakılıp bırakılmayacağı merak konusu olmaya devam ediyor.

Kobani Davası Nedir?

Kobani davası, 6-7 Ekim 2014 tarihlerinde yaşanan olaylar nedeniyle açılan ve birçok HDP'li siyasetçinin yargılandığı bir davadır. Olaylar, IŞİD'in Suriye'nin Kobani şehrine saldırması üzerine Türkiye'de yapılan protestolar sırasında yaşanmıştır. Davada, sanıklar "devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak" gibi ağır suçlamalarla yargılanmaktadır.

• Davanın temelinde, HDP'nin o dönemdeki çağrıları ve protestoların şiddete dönüşmesi iddiaları bulunmaktadır.
• Sanıklar ise suçlamaları reddederek, olayların hükümetin politikaları sonucu yaşandığını savunmaktadır.
• AİHM, Demirtaş hakkında verdiği kararlarda, tutukluluğun siyasi amaçlı olduğuna ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetmiştir.

Siyasi ve Hukuki Süreç Nasıl İlerleyecek?

AİHM'nin Demirtaş kararı sonrası Türkiye'deki yargı sürecinin nasıl ilerleyeceği büyük bir merak konusu. Hukukçular, AİHM kararlarının bağlayıcı olduğunu ve Türkiye'nin bu kararlara uymak zorunda olduğunu belirtiyor. Ancak, hükümetin kararı nasıl uygulayacağı ve Demirtaş'ın serbest bırakılıp bırakılmayacağı henüz net değil.

Bu süreçte, siyasi partilerin tutumu ve kamuoyunun tepkisi de önemli rol oynayacak. DEM Parti'nin çağrısı ve muhalefetin baskısı, hükümeti AİHM kararlarını uygulamaya zorlayabilir. Ancak, hükümetin kararlara direnmesi durumunda, Türkiye'nin uluslararası alandaki itibarı ve hukukun üstünlüğü ilkesi zarar görebilir.

Selahattin Demirtaş'ın avukatı, AİHM kararının ardından derhal tahliye başvurusunda bulundu. Başvurunun değerlendirilmesi ve mahkemenin vereceği karar, önümüzdeki günlerde Türkiye gündemini belirleyecek önemli gelişmelerden biri olacak.

Sonuç olarak, AİHM'nin Selahattin Demirtaş kararı ve DEM Parti'nin tahliye çağrısı, Türkiye'deki siyasi ve hukuki dengeleri derinden etkileyebilecek bir potansiyele sahip. Demirtaş'ın serbest bırakılması, Türkiye'nin demokrasi ve insan hakları konusundaki imajını güçlendirebilirken, aksi bir durum ise eleştirilere neden olabilir. Bu süreçte, tüm gözler yargı ve hükümetin atacağı adımlara çevrilmiş durumda.