TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen yeni kanun teklifiyle Diyanet İşleri Başkanlığı'na önemli yetkiler verildi. Bu yetkiler arasında hac ve umre harcamalarının denetlenmesi ve 'sakıncalı' bulunan Kuran meallerinin toplatılması gibi konular yer alıyor. Bu düzenleme, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı ve tartışmalara neden oldu.

Diyanet'in Yeni Yetkileri Neler?

Kanun teklifiyle Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yetki alanları genişletiliyor. İşte öne çıkan bazı değişiklikler:

• Hac ve Umre Denetimi: Hac ve umre seyahatleriyle ilgili tüm harcamalar, Diyanet ve Cumhurbaşkanlığı tarafından görevlendirilen denetim elemanları tarafından denetlenebilecek.
• Dini Yayınların İncelenmesi: Din İşleri Yüksek Kurulu, resmi kurumlarca talep edilen dini yayınları inceleyerek mütalaa verecek. Ayrıca Kur'an-ı Kerim mealleri de Başkanlık veya diğer kurumların talebi üzerine incelenebilecek.
• Mushafların Basımı ve Yayımı: Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu'nun onayı olmadan Mushaf basılamayacak ve yayınlanamayacak. Bu, dini yayınların kontrol altında tutulması açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
• Manevi Danışmanlık Hizmetleri: Diyanet, öğrenci yurtları, ceza infaz kurumları gibi yerlerde manevi danışmanlık hizmeti sunabilecek.

Kuran Mealleri Toplatılacak Mı?

Kanun teklifinin en çok tartışılan maddelerinden biri, Diyanet'in 'sakıncalı' bulduğu Kuran meallerini toplatabilme yetkisi. Bu madde, ifade özgürlüğü açısından eleştirilere neden oldu. Diyanet'in hangi kriterlere göre bir mealin 'sakıncalı' olduğuna karar vereceği ve bu kararın nasıl uygulanacağı ise belirsizliğini koruyor. Bu durum, farklı yorumlara ve endişelere yol açıyor.

Konuyla ilgili Diyanet yetkililerinden henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak, kamuoyunda bu düzenlemenin dini yayıncılık üzerinde bir baskı oluşturabileceği yönünde endişeler hakim.

Bu Değişikliklerin Sonuçları Ne Olacak?

Diyanet'e verilen bu yeni yetkilerin, Türkiye'deki dini hayat üzerinde önemli etkileri olması bekleniyor. Hac ve umre harcamalarının denetlenmesi, bu alandaki olası usulsüzlüklerin önüne geçilmesine yardımcı olabilir. Dini yayınların incelenmesi ise, toplumun doğru ve güvenilir dini bilgilere erişmesini sağlamayı amaçlıyor. Ancak, bu yetkilerin nasıl kullanılacağı ve ifade özgürlüğünü ne kadar etkileyeceği, önümüzdeki dönemde yakından takip edilmesi gereken bir konu.

Sonuç olarak, TBMM'den geçen bu kanun teklifi, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yetki alanlarını genişleterek Türkiye'deki dini hayatı şekillendirecek önemli bir adım. Bu düzenlemenin etkileri ve sonuçları, zamanla daha net bir şekilde görülecek.