Ege'de Büyük Deprem Alarmı! Uzmanlardan 7.5 Şiddetinde Uyarı
Gündem

Ege'de Büyük Deprem Alarmı! Uzmanlardan 7.5 Şiddetinde Uyarı


07 June 20255 dk okuma6 görüntülenmeSon güncelleme: 19 June 2025

Ege Denizi'nde son zamanlarda meydana gelen sarsıntılar, bölgedeki sismik hareketlilikle ilgili endişeleri artırdı. Özellikle Marmaris ve Datça açıklarında yaşanan depremler, akıllara "Daha büyük bir deprem olabilir mi?" sorusunu getirdi. Uzmanlar, Helen Yayı üzerindeki fay hatlarına dikkat çekerek, olası bir depremin 7.5 büyüklüğüne ulaşabileceği ve tsunami riskinin de göz ardı edilmemesi gerektiği konusunda uyarıyor.

Ege'de Deprem Riski Gerçeği

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Deprem Teknolojileri Enstitüsü'nden Doç. Dr. Yasemin Korkusuz Öztürk, Ege Bölgesi'nin geçmişten bu yana aktif bir bölge olduğunu belirtiyor. Öztürk, "5 ila 6 büyüklüğündeki depremler bu bölgede sık sık görülür ve genelde birkaç yılda bir tekrar eder" diyor. Bu depremlerin, Afrika levhasının Avrasya levhası altına dalmasıyla meydana geldiği ve Helen Yayı'nın bu sismik hareketlerin ana kaynağı olduğu vurgulanıyor.

İTÜ'den Prof. Dr. Tuncay Taymaz ise Helen Yayı üzerinde 7.5 büyüklüğüne varan büyük depremlerin beklendiğini ifade ediyor. Taymaz, bölgedeki büyük depremlerin ve bunlara bağlı tsunamilerin izlerinin geçmişte görülebildiğini hatırlatarak, 1956 yılında Amorgos'ta meydana gelen depremin 5-10 metrelik tsunami dalgalarına neden olduğunu örnek gösteriyor.

Tsunami Tehlikesi ve Önlemler

Uzmanlara göre Ege Denizi'ndeki adalar, tsunami dalgalarının etkisini doğal olarak sınırlıyor. Prof. Dr. Taymaz, "Ege'deki adalar adeta doğal birer dalgakıran gibi davranıyor. Bu nedenle tsunami riski var ama dalga yüksekliği genelde 2 metreyi aşmıyor" şeklinde konuşuyor. Ancak bu durum, tsunami riskinin tamamen ortadan kalktığı anlamına gelmiyor. Olası bir tsunamiye karşı hazırlıklı olmak büyük önem taşıyor.

Bölgenin deprem tarihiyle ilgili de bilgiler paylaşan Doç. Dr. Öztürk, 1856 Girit depreminin 600'den fazla insanın ölümüne ve binlerce evin yıkılmasına neden olduğunu hatırlatıyor. Bu tür büyük depremlerin yaklaşık 170-200 yılda bir tekrarlandığını belirten Öztürk, Ege kıyılarındaki yaşamın bu sismik hareketliliğe göre şekillenmesi gerektiğini vurguluyor. Uzmanlar, eğitimin ve tatbikatların erken yaşta başlaması gerektiğini belirtiyor.

Geleceğe Hazırlık

Prof. Dr. Taymaz'ın sözleriyle, "Bu topraklarda geçmişte büyük depremler olduysa, gelecekte de olacak. Hazırlıklı olmayı öğrenmeliyiz." Ege Bölgesi'nde yaşayanların, deprem gerçeğiyle yüzleşerek gerekli önlemleri alması, bilinçli ve hazırlıklı olması hayati önem taşıyor. Unutmayalım ki, deprem değil, bilgisizlik ve önlemsizlik can alır.