Gazze'de Ateşkes Umudu! Kalıcı Barış Mümkün mü?
Gündem

Gazze'de Ateşkes Umudu! Kalıcı Barış Mümkün mü?


10 October 20255 dk okuma57 görüntülenmeSon güncelleme: 07 December 2025

Gazze'de uzun süredir devam eden çatışmaların ardından umut verici bir gelişme yaşandı. Mısır'ın Şarm el Şeyh kentinde yapılan müzakereler sonucunda taraflar, Gazze'de ateşkesin ilk aşaması için anlaşmaya vardı. Bu anlaşma, ABD Başkanı Trump'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaki girişimiyle başlayan ve Türkiye'nin de önemli rol oynadığı bir sürecin sonucu olarak ortaya çıktı. Ancak, bu ateşkesin kalıcı bir barışa dönüşüp dönüşemeyeceği sorusu hala belirsizliğini koruyor.

Müzakereler Neden Başarıya Ulaştı?

Önceki ateşkes girişimlerinden farklı olarak, bu kez ABD'nin İsrail'i masaya oturmaya zorlaması ve Türkiye'nin arabuluculuk rolü üstlenmesi önemli bir fark yarattı. Trump'ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Hamas üzerindeki etkisine vurgu yaparak kendisinden yardım istemesi, Türkiye'nin sürece dahil olmasının önünü açtı. Ayrıca, İsrail'in Katar'a yönelik saldırısının ardından ABD'nin İsrail'e olan desteğini sorgulamaya başlaması da müzakerelerin seyrini değiştirdi.

İsrail Dizginlenebilecek mi?

Varılan ateşkesin ilk aşaması, Hamas'ın rehineleri serbest bırakması ve İsrail'in Gazze'nin yüzde 70'inden çekilmesini öngörüyor. Ayrıca, Gazze'ye insani yardımın girişine izin verilecek olması da önemli bir adım. Ancak, ateşkesin kalıcılığı konusunda belirsizlikler devam ediyor. Orijinal planda bile İsrail'in Gazze'ye bir daha saldırmasını engelleyecek bağlayıcı bir garanti bulunmuyor. Bu noktada, Hamas ABD'den İsrail'i engellemesi için garanti isterken, Türkiye başta olmak üzere Müslüman ülkelerin de Gazze'ye barış gücü ve garantör olarak konuşlanmasını talep ediyor.

  • Hamas'ın rehineleri serbest bırakması
  • İsrail'in Gazze'nin yüzde 70'inden çekilmesi
  • Gazze'ye insani yardımın girişi

Bu nedenle, ateşkesin ilk aşaması hızlıca uygulamaya geçecek olsa da, devam eden müzakerelerde bu konularda oldukça zorlu bir pazarlık sürecinin yaşanması bekleniyor. İsrail'in razı olmakta zorlanacağı bu konular da ateşkesin kırılganlığını gözler önüne seriyor. Bu yüzden önümüzdeki süreçte en büyük mesele Trump’ın İsrail ve Netanyahu’yu dizginleme ve sınırlama iradesini ne kadar göstereceği olacaktır.

Barış mı, Ateşkes mi?

Her ne kadar Trump yönetimi meseleyi "barış" olarak adlandırsa da, Gazze'de bir barışa ulaşmak için daha çok yol kat edilmesi gerekiyor. Varılan ateşkes, İsrail'in Gazze'deki eylemlerini kısa vadede durduracak olsa da, sorunun özüne dair bir çözüm önerisi sunmuyor. Ayrıca, Batı Şeria'daki duruma karşı bir eylem planı da içermiyor. Gazze'yi, oluşturulacak bir teknokrat yönetimle yönetme fikri de Hamas'ı yönetimden uzaklaştırarak İsrail'i yatıştırma amacı taşıyor. Ancak, İsrail'in Gazze'ye bir kez daha saldırmasını engelleyecek önlemlerin alınmadığı ve sorumluların hesap vermediği her senaryoda Filistin meselesi kalıcı bir çözüme ulaşamayacaktır.

Sonuç olarak, varılan ateşkese rağmen İsrail'in Gazze'de yaptığı katliamlar ve İsrail toplumunun radikalleşmesi düşünüldüğünde, bir barışa belki de hiç olmadığı kadar uzağız. İsrail'in işlediği suçların hesabı sorulmadan normal bir ülke konumuna geçmesi pek mümkün görünmüyor. Yine de varılan ateşkes ve ilerleyen müzakere süreci, Gazze'deki dramı bitirme ve hatta Türkiye'nin de dahil olduğu bir garantörlük ve barış gücü konuşlanma ihtimaliyle kalıcı bir statükoya kavuşturulma ihtimalini doğurması açısından oldukça önemli ve değerli bir gelişme. Ateşkesin ne kadar kalıcı olabileceği ise İsrail'i caydıracak ve sınırlandıracak bağlayıcı maddelere, ABD'den gelecek diplomatik baskıya ve bölge ülkelerinden sahada somut bir askeri gücün tesis edilmesine bağlı olacak.