İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, ülkesinin ABD ile tehdit altında değil, eşit koşullarda müzakere etmeye hazır olduğunu vurgulayarak dikkatleri üzerine çekti. Tahran'da katıldığı bir programda konuşan Pezeşkiyan, hem iç hem de dış politikadaki önemli gelişmeleri değerlendirdi ve ülkesinin kararlılığını net bir şekilde ortaya koydu.

Ekonomik Zorluklara Rağmen Umut Var

Hükümetin halkın ekonomik sorunlarını çözmek için yoğun çaba sarf ettiğini belirten Pezeşkiyan, "Halkın ekonomik durumu iyi değil, ancak verimlilik ve etkinlik alanında geçen yıla göre bu yıl daha fazla çalışmamız gerekiyor. Ülkemizin çok sayıda imkanı var. Sorunlara bakış açımızı değiştirirsek, bu sorunları çözebiliriz," dedi. Ayrıca, hayırseverlerin ve halkın katılımıyla İran'da kimsenin aç kalmamasını sağlayacak bir sistem oluşturduklarını müjdeledi. Bu, ekonomik zorluklara rağmen umut dolu bir mesaj olarak algılandı.

Birlik ve Beraberlik Vurgusu

Ülkedeki kutuplaşmalara da değinen Pezeşkiyan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bazıları ülkedeki her şeyi siyasallaştırdı, hatta halka hizmet etmeyi bile politik bir şey olarak görüyorlar. Halka hizmet etmek politik bir şey değil. Hepimiz liderliğin arkasında el ele verip halkın sorunlarını çözmek için birlikte çalışmalıyız. İç çekişmelerimizi bir kenara bırakıp birlik olursak, düşman bize göz dikmez ve halkın sorunlarını çözebiliriz." Bu ifadeler, iç birliğin önemine dikkat çekerek, ülkenin karşı karşıya olduğu zorlukların üstesinden gelinebileceği mesajını veriyor.

ABD'ye Net Mesaj: Tehditlere Boyun Eğmeyiz

ABD Başkanı Donald Trump'ın saldırı tehditleri ve müzakere çağrılarına da değinen Pezeşkiyan, "İran eşit bir konumda diyalog istiyor. Bir yandan İran'ı tehdit ediyor, diğer yandan da müzakere istiyorlar. Eğer müzakere istiyorsanız, tehdit etmenin ne anlamı var? ABD bugün sadece İran'ı değil, dünyayı da küçük düşürüyor ve bu davranış müzakere çağrısıyla çelişiyor," şeklinde konuştu. Bu sözler, İran'ın dış politikadaki kararlılığını ve bağımsızlığını vurgulayan önemli bir mesaj niteliğinde.

Trump'ın İran'a yönelik tehditleri ve müzakere çağrıları, uzun süredir devam eden gerginliğin bir parçası. Hamaney'in ABD'nin müzakere talebinin sorunları çözmekten ziyade kendi taleplerini dayatmak amacı taşıdığını belirtmesi ve İran'ın bu durumu kabul etmeyeceğini söylemesi, Tahran'ın pozisyonunu net bir şekilde ortaya koyuyor. İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi'nin de Trump'ın tehditlerini sürdürdüğü sürece ABD ile doğrudan görüşme yapmayacaklarını açıklaması, bu duruşun bir yansıması.

İran'ın bu açıklamaları, ülkenin dış politikadaki bağımsızlığını ve kararlılığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Tehditlere boyun eğmeden, eşit şartlarda müzakereye hazır olduklarını vurgulayan Pezeşkiyan'ın sözleri, bölgedeki dengeleri etkileyebilecek önemli bir mesaj olarak değerlendiriliyor. İran'ın bu tutumu, uluslararası arenada nasıl bir yankı uyandıracağı ve ABD ile ilişkilerin geleceği merakla bekleniyor.