Kuşdili: Nefsin Sahnedeki Yansıması

İstanbul Devlet Tiyatroları'nın sevilen oyunu Kuşdili, 1-5 Nisan tarihleri arasında Mecidiyeköy Büyük Sahne'de yeniden izleyici karşısına çıkıyor. Yazar Leyla İpekçi'nin kaleme aldığı ve yönetmenliğini Semih Kaplanoğlu'nun üstlendiği oyun, modern insanın iç çatışmalarını sahneye taşıyor.

Gerçek ve Kurgunun İç İçe Geçtiği Yapı

Oyun, savaş temalı bir eser yazmaya çalışan Ayşe Atakan karakterinin hem kendisiyle hem de çevresiyle olan mücadelesini konu alıyor. İzleyici, iki saat boyunca gerçek ile kurgunun birbirine karıştığı bir deneyim yaşıyor. Oyunun en dikkat çeken yönlerinden biri, gündelik hayatta sıklıkla karşılaştığımız ancak fark etmediğimiz çelişkileri sahne üzerinde yansıtması.

• Modern insan ilişkilerine eleştirel bir bakış
• Aile bağları ve toplumsal çatışmaların derinlemesine işlenişi
• Evlilik kurumuna getirilen farklı perspektifler

Yazar ve Yönetmenin Gözünden Kuşdili

Leyla İpekçi, oyunun ortaya çıkış sürecini şu sözlerle anlatıyor: "Geçtiğimiz yıllarda sahne alan Limon oyunundan çıktığımda, ‘Kuşdili’ hayalimde canlanmıştı. Adı dahil. Ama sonra bilgisayarımda kalakaldı. Aradan iki yıl geçtikten sonra Devlet Tiyatroları’ndan aradılar. O oyun çoktan yazıldı dedim. Tam da kuşdili oldu işte!"

Yönetmen Semih Kaplanoğlu ise oyunun provalar sırasında yaşadıkları zorluklara değinerek, "Oyuncuları alışık oldukları sınırların dışına çıkarmak, ezberlerini bozmak ilk başta pek de kolay olmadı." ifadelerini kullanıyor.

Kuşdili, sadece bir tiyatro oyunu olmanın ötesinde, insanın iç dünyasına yapılan bir yolculuk sunuyor. Seyirciler, bu katmanlı yapıyı anlamak için kendilerini metnin akışına bırakmaları gerektiğini belirten Kaplanoğlu, oyunun derinliğine vurgu yapıyor.

İstanbul Devlet Tiyatroları'nın "Edebiyattan Sahneye" projesi kapsamında sahnelenen Kuşdili, izleyicilere düşündürücü ve etkileyici bir deneyim vaat ediyor.