Yurt dışında yaşayan Sedat Peker, uzun süren sessizliğini Sözcü yazarı Saygı Öztürk'e verdiği röportajla bozdu. Peker, Türkiye'deki mafya yapıları, Rojin Kabaiş cinayeti, iktidar eleştirileri ve gazeteci Fatih Altaylı'ya yazdığı mektup üzerinden dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Açıklamalar, hem siyasi hem de toplumsal alanda geniş yankı uyandırdı.

Peker'in Dosyaları ve Kırmızı Bülten Süreci

Hakkında Türkiye'de birçok davanın sürdüğünü hatırlatan Peker, İstanbul Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde beş ayrı, Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ise iki ayrı suçtan yargılandığını belirtti. 1 Şubat 2022'de hakkında 194 ülkeyi kapsayan kırmızı bülten kararı çıkarılmış, iptal talepleri ise reddedilmişti. Peker'in şehit ailelerine ve gazi bir polise verdiği destekler daha önce TBMM gündemine taşınmış, İYİ Partili ve CHP'li isimler Peker hakkındaki tehdit iddialarına dair dikkat çekici açıklamalarda bulunmuştu.

Fatih Altaylı'ya Yazılan Mektup Ortaya Çıktı!

Sedat Peker, gazeteci Fatih Altaylı ile geçmişte yaşanan gerilimlere rağmen kendisine bir mektup yazdığını açıkladı. Peker, "Aramızda uzun yıllar sorunlar oldu, kimin haklı kimin haksız olduğunu aramadım. Cezaevine girdiğim dönemde basının bana yaptıkları ortadaydı. Ancak Fatih Bey'e saygım var," dedi. Mektubunda Altaylı'nın "dik kafalı" biri olduğunu belirten Peker, gerekirse kendisi için yapabileceği şeylerden "şeref duyacağını" söyledi.

Peker, muhalefetin "Türkiye'de adaleti Sedat Peker sağlıyor" şeklindeki yorumlarını reddetti. Bu yaklaşımın kendisini üzdüğünü söyleyen Peker, kendisini "devletin yanında su damlası" olarak gördüğünü ve ülke gündeminde kalmak için özel bir çabası olmadığını ifade etti.

Peker'den İktidara Sert Eleştiriler: "Yeni Nesil Mafyalar Sizin Eseriniz!"

Peker, iktidara yönelik sert bir değerlendirmede bulunarak, "AKP, misilleme olarak kendi zenginlerini yarattı ve devlete kendi kadrolarını yerleştirmeye çalıştı" dedi. Laik kesimin tepkileri nedeniyle AKP'nin yükseldiğini iddia eden Peker, Türkiye'deki mafya düzeninin devlet içinden kopan eski asker ve polislerle daha örgütlü hale geldiğini savundu.

"Ülke üçe bölündü" diyen Peker, Türkiye'nin sosyo-ekonomik olarak bölündüğünü, özellikle nesiller boyu süren yoksulluğun yeni mafya yapılarının beslendiği alanlardan biri olduğunu belirtti. Yoksulluğun çözülmemesi halinde Türkiye'nin Kolombiya ve Meksika'daki kartellere benzer bir mafya düzenine sürüklenebileceğini ifade etti. Peker, "Umarım devlet bu yapıları bitirecek en iyi çözümü üretebilir," dedi.

Sedat Peker'in açıklamaları, Türkiye'nin geleceği ve mevcut siyasi iklimi hakkında önemli soruları gündeme getiriyor. Mafya yapılanmalarının devlet içindeki rolü, yoksulluğun suç örgütlerine etkisi ve siyasi kutuplaşmanın toplumsal sonuçları gibi konular, önümüzdeki günlerde daha da tartışılacağa benziyor. Peker'in itirafları, Türkiye'nin yakın tarihine ışık tutarken, gelecekteki olası gelişmelere dair de önemli ipuçları sunuyor.