
Sezai Temelli'den Bütçe Eleştirisi: Savaş ve Sermaye Bütçesi!
DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Özellikle Vakıflar Kanunu ve 2026 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi'ne yönelik eleştirileriyle dikkat çeken Temelli, iktidarın ekonomi politikalarını sert bir dille eleştirdi.
Vakıflar Kanunu'na Eleştiri
Temelli, TBMM Genel Kurulu gündemindeki Vakıflar Kanunu Teklifi'nin, Türkiye'nin vakıflar geleneğine büyük bir hakaret olduğunu savundu. Vakıfların özerkliğinin yok sayıldığını, yerel yönetimlerin ve demokrasinin vakıflarla kurduğu ilişkinin göz ardı edildiğini belirtti. Temelli, bu kanunun ticari bir akılla hazırlandığını ve kültür varlıklarını piyasacı bir anlayışla yönetme amacı taşıdığını ifade ederek, kanunun acilen geri çekilmesini talep etti.
"Vakıfların özerkliğini yok sayan, yerel yönetimlerin ve demokrasinin vakıflarla kurduğu ilişki ve bunun üzerine tarihi, kültürel varlıklar üzerindeki etkilerini yok sayan bir merkeziyetçi anlayışın kendisini dayattığını görüyoruz," diyen Temelli, bu durumun kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Bütçe Eleştirisi ve Enflasyon Rakamları
Temelli, TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülmeye başlanan 2026 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi'ne de değindi. Bütçenin "istikrar ve refah bütçesi" olarak sunulmasının aksine, istikrarsızlığın kaynağı olduğunu ve refahın sadece sermayeye yönelik olduğunu iddia etti. TÜİK'in enflasyon rakamlarını düşük göstererek emekçilerin ve emeklilerin hakkını gasp ettiğini savundu.
TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamları ile ENAG'ın açıkladığı rakamlar arasındaki büyük farka dikkat çeken Temelli, "TÜİK; emekçilerin, emeklilerin hakkını gasp etmeye, çalmaya devam ediyor. Toplamda yüzde 30 çalmış durumda. TÜİK, suç işlemeye devam ediyor fakat bu suçu işlerken kendi başına işlemiyor, talimatla işliyor," ifadelerini kullandı.
Temelli, dezenflasyon programının başarısız olduğunu ve çöktüğünü, bunun en önemli nedenlerinden birinin de bütçeler olduğunu belirtti. AK Parti'nin her yıl aynı anlayışla bütçe hazırlayarak farklı sonuçlar elde etmeye çalıştığını, ancak bunun mümkün olmadığını vurguladı. Ayrıca, Hazine ve Maliye Bakanı'nın ekonominin "ikinci evreye" geçtiği yönündeki açıklamalarını eleştirerek, bu durumun ekonominin kanser haline geldiğini gösterdiğini söyledi.
Vergi Adaletsizliği ve Güvenlikçi Bütçe
Temelli, bütçede vergi adaletsizliğinin devam ettiğini, emekçilerin üzerindeki vergi yükünün yüzde 40'lara ulaştığını, sermayenin üzerindeki vergi yükünün ise neredeyse sıfır olduğunu savundu. Ayrıca, güvenlikçi bir akılla hazırlanan bütçede güvenlik sektörüne ayrılan payın giderek arttığını, bunun da yoksulluğun ve sıkıntıların en önemli nedenlerinden biri olduğunu ifade etti.
- Emekçiye yüzde 11 zam verilirken, sermayeye yüzde 40 kaynak ayrılması gelir dağılımındaki adaletsizliği gösteriyor.
- Vergi harcamalarıyla sermayenin vergisinden vazgeçilirken, emekçinin vergi yükü artıyor.
- Güvenlik sektörüne ayrılan payın artması, demokratik siyaset stratejisinin silaha ihtiyaç duymadığı bir dönemde anlamsız.
"Dönemin ruhuna uygun bir bütçe hazırlamanız gerekirdi. Ekmek ve barış için bir bütçe hazırlamanız gerekirdi ama bırakın ekmek ve barış için bütçe hazırlamayı, sermaye ve savaş için bütçe hazırlamaya devam ettiniz," diyerek sözlerini tamamladı.
Sezai Temelli'nin bu sert eleştirileri, Türkiye'nin ekonomi politikaları ve bütçe öncelikleri üzerine önemli bir tartışma başlatacağa benziyor. Özellikle enflasyon rakamları, vergi adaletsizliği ve güvenlik harcamaları gibi konulardaki eleştirilerin, kamuoyunda geniş yankı bulması bekleniyor.











