
TBMM'de Skandal! İşitme Engellilere Tercüman Yok Mu?
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) kurulan Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu'nda yaşananlar büyük bir skandala yol açtı. İşitme engelli bireyler, sorunlarını işaret diliyle anlatmaya çalışırken, komisyonda tercüman bulunmaması büyük bir tepkiyle karşılandı. Bu durum, engelli vatandaşların yaşadığı zorluklara dikkat çekmek amacıyla kurulan bir komisyonda yaşanması, olayın vahametini daha da artırdı.
TBMM'de İşitme Engelliler Unutuldu Mu?
Komisyon toplantısında, işitme engelli vatandaşlar işaret diliyle yaşadıkları sorunları dile getirmeye başladı. Ancak, komisyonda işaret dili tercümanı olmaması nedeniyle, milletvekilleri ve diğer katılımcılar ne anlatıldığını anlamakta güçlük çekti. Bir süre bu şekilde devam eden toplantıda, işitme engellilerin sorunları anlaşılamadan dinlenmeye devam edildi. Bu durum, salonda bulunan bir milletvekilinin tepkisini çekene kadar sürdü. Milletvekili, tercüman olmamasına sert bir şekilde itiraz ederek, bu durumun kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Vekilden Sert Tepki: "Bu Nasıl Bir Komisyon!"
Tercüman olmaması üzerine söz alan bir milletvekili, "Bu nasıl bir komisyon! Engelli vatandaşlarımızın sorunlarını dinlemek için buradayız ama onları anlayacak bir tercüman bile yok. Bu durum tamamen bir skandaldır ve derhal düzeltilmelidir," şeklinde konuştu. Bu tepki üzerine komisyon yetkilileri, durumun farkına vararak acil bir şekilde tercüman temin etme çalışmalarına başladı. Ancak, yaşanan bu aksaklık, TBMM'nin engelli vatandaşlara yönelik hassasiyeti konusunda ciddi soru işaretleri yarattı.
Skandalın Ardından Neler Olacak?
Bu olay, engelli bireylerin hakları konusunda farkındalık yaratılması ve gerekli önlemlerin alınması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. TBMM'de yaşanan bu skandalın ardından, Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu'nun daha titiz çalışması ve benzer durumların yaşanmaması için gerekli adımların atılması bekleniyor. Ayrıca, tüm kamu kurum ve kuruluşlarında işaret dili tercümanı bulundurulması ve engelli vatandaşların iletişimini kolaylaştıracak düzenlemelerin yapılması büyük önem taşıyor.
Yaşanan bu olay, Türkiye'deki engelli vatandaşların karşılaştığı zorluklara dikkat çekmekle kalmayıp, aynı zamanda bu zorlukların aşılması için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini de vurguluyor. Umuyoruz ki bu tür olaylar, engelli bireylerin yaşamlarını kolaylaştıracak adımların atılmasına vesile olur ve toplum olarak daha duyarlı bir yaklaşım sergilememize katkı sağlar.











