ABD eski Başkanı Donald Trump'ın İran'a yönelik olası bir askeri operasyondaki çekinceleri gündeme bomba gibi düştü. New York Post'un haberine göre, Trump, İran lideri Ayetullah Ali Hamaney'in devrilmesi durumunda ülkenin "yeni bir Libya" olma olasılığından endişe ediyor. Bu iddia, ABD'nin dış politika stratejileri ve Orta Doğu'daki olası etkileri açısından büyük önem taşıyor.

Trump'ın İran Endişesi: Libya Senaryosu

Trump yönetimine yakın kaynaklara dayandırılan haberde, eski başkanın İsrail'in saldırılarıyla başlayan çatışmalara dahil olmaktaki tereddütleri detaylandırılıyor. Trump'ın, petrol zengini Libya'nın 2011'deki iç savaş sonrası kaotik duruma düşmesinden özellikle bahsettiği belirtiliyor. Bu durum, Trump'ın İran'a yönelik bir askeri müdahalenin olası sonuçları hakkında ciddi endişeler taşıdığını gösteriyor.

Yönetim yetkilileri, Trump'ın İran'ın nükleer programına karşı İsrail'in hava saldırılarına katılma ihtimali üzerine yaptığı görüşmelerde, Trump'ın "İran'ın Libya'ya dönüşmesini istemediğini" açıkça ifade ettiğini belirtiyor. Bu açıklama, Trump'ın dış politikada istikrarı ve öngörülebilirliği ne kadar önemsediğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

"Sığınak Avcısı" Bombaları ve Rejim Değişikliği İhtimali

Haberde, Trump'ın İran'ın Fordo ve Natanz'daki nükleer tesislerine, İsrail jetleriyle taşınamayan "sığınak avcısı" olarak bilinen GBU-57 bombalarıyla sınırlı hava saldırıları emri vermeye eğilimli olduğu da iddia ediliyor. Ancak, kaynaklar, Trump'ın İran'da olası bir rejim değişikliğinin amaçları arasında olmadığını vurguluyor. Bir kaynak, "Başkan Trump'a gelince, İran'ı kimin yöneteceği işine girmeyecektir, bu onun tabanı için çok satılabilir bir şey" şeklinde konuştu.

Beyaz Saray'a yakın bir başka kişi ise, ABD'nin İran'ın nükleer tesislerinde "sığınak avcısı" kullanması halinde, "İran'ın tepkisi ile uğraşmaya devam edeceklerini" ve nükleer kirlenme ya da İran'ın "terörizm yoluyla misilleme" yapmasından endişe duyduklarını dile getiriyor. Bu durum, olası bir askeri operasyonun risklerini ve potansiyel sonuçlarını gözler önüne seriyor.

Libya Müdahalesinin Etkileri ve Trump'ın Düşünceleri

Trump'ın İran-Libya karşılaştırmasından doğrudan bahsettiğini iddia eden bir kişi, "Trump'ın Libya hakkında konuşmasının iki nedeni var: Birincisi (Libya'nın eski lideri Muammer) Kaddafi'ye yaptıklarımızdan sonra yaşanan kaos. İkincisi ise Libya müdahalesinin Kuzey Kore ve İran gibi ülkelerle anlaşma yapmayı zorlaştırması" dedi. Bu sözler, Trump'ın geçmişteki dış politika hatalarından ders çıkarma ve gelecekte benzer hataları tekrarlamama konusundaki kararlılığını yansıtıyor.

Orijinal haberde yer almayan fakat konuyu daha iyi anlamamızı sağlayacak bazı ek bilgiler sunmak gerekirse; Libya'daki iç savaş, Muammer Kaddafi'nin devrilmesiyle sonuçlanmış, ancak ülke o tarihten bu yana istikrara kavuşamamıştır. Farklı silahlı gruplar arasındaki çatışmalar, siyasi bölünmeler ve ekonomik sorunlar Libya'yı kaotik bir duruma sürüklemiştir. Bu durum, uluslararası toplum için de büyük bir endişe kaynağı olmuştur. Libya örneği, dış müdahalelerin her zaman öngörülen sonuçları vermediğini ve bazen daha büyük sorunlara yol açabileceğini göstermektedir.

Sonuç: İran'ın Geleceği ve ABD'nin Rolü

Trump'ın İran konusundaki çekinceleri, ABD'nin Orta Doğu'daki gelecekteki rolü hakkında önemli ipuçları veriyor. İran'ın olası bir askeri müdahale sonrası "yeni bir Libya" olma ihtimali, ABD'nin dış politika stratejilerini yeniden gözden geçirmesine neden olabilir. Trump'ın önceliği, rejim değişikliği değil, İran'ın nükleer programını kontrol altında tutmak ve bölgedeki istikrarı sağlamak gibi görünüyor. Ancak, bu hedeflere ulaşmak için hangi yöntemlerin izleneceği ve olası sonuçların nasıl yönetileceği hala belirsizliğini koruyor.