Yemen'de yaşanan son olay, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Husilere bağlı kaynaklar, ülkenin kuzeyindeki Saada kentinde bulunan bir göçmen barınağının, ABD savaş uçaklarından atılan bir füze ile vurulduğunu ve olayda 35 Afrikalı göçmenin hayatını kaybettiğini duyurdu. Bu acı olay, bölgedeki insani krizi daha da derinleştirirken, ABD'nin Yemen'deki askeri varlığına dair tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Göçmen Barınağına Füzeli Saldırı: Detaylar Ortaya Çıkıyor
Husilere bağlı El-Mesira televizyonunun haberine göre, saldırı Saada kentinde meydana geldi. Füzenin isabet ettiği barınma merkezinden 35 kişinin cansız bedeni çıkarılırken, 30 kişinin ise hala kayıp olduğu belirtiliyor. Sivil savunma ve Yemen Kızılayı ekipleri, olay yerinde arama kurtarma çalışmalarına devam ediyor. Bu trajik olay, Yemen'deki iç savaşın siviller üzerindeki yıkıcı etkisini bir kez daha gözler önüne serdi.
Yemen'deki iç savaşın derinleşmesiyle birlikte, ülke, Afrikalı göçmenler için tehlikeli bir geçiş noktası haline geldi. Birçok göçmen, daha iyi bir yaşam umuduyla Avrupa'ya ulaşmak için Yemen üzerinden geçmeye çalışırken, savaşın ortasında hayatta kalma mücadelesi veriyor. Bu son saldırı, göçmenlerin karşı karşıya olduğu riskleri bir kez daha acı bir şekilde ortaya koydu.
ABD'nin Yemen'deki Askeri Varlığı Tartışma Yaratıyor
Husilerin açıklamalarına göre, saldırıyı ABD savaş uçakları gerçekleştirdi. Bu iddia, ABD'nin Yemen'deki askeri varlığına dair tartışmaları yeniden alevlendirdi. Hatırlanacağı üzere, Husiler 7 Mart'ta İsrail'e Gazze'ye yardımların girişine izin vermesi için 4 gün süre tanımış, aksi takdirde İsrail'e karşı deniz operasyonlarını yeniden başlatacaklarını duyurmuştu. Ardından, ABD Başkanı Donald Trump'ın 15 Mart'ta yaptığı açıklamada, orduya Yemen'deki Husilere karşı "büyük bir saldırı" başlatma talimatı verdiği belirtilmişti. Bu gelişmelerin ardından, 15 Mart sonrasında ABD'nin Yemen'de 1000'den fazla hava saldırısı düzenlediği, bu saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 217 kişinin hayatını kaybettiği ve 436 Yemenlinin yaralandığı kaydedildi.
Bu iddialar ve gelişmeler, ABD'nin Yemen'deki rolüne dair soru işaretlerini artırıyor. ABD'nin bölgedeki askeri operasyonlarının sivilleri hedef alıp almadığı, uluslararası hukuk çerçevesinde ne kadar meşru olduğu gibi konular, uluslararası toplumun gündeminde yer almaya devam ediyor.
Uluslararası Toplumun Tepkisi ve Beklentiler
Yemen'deki göçmen barınağına yapılan saldırı, uluslararası toplumda büyük bir infiale yol açtı. Birleşmiş Milletler ve çeşitli insan hakları örgütleri, saldırıyı kınayarak, sorumluların hesap vermesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, Yemen'deki tüm taraflara sivillerin korunması çağrısında bulunuldu.
- Birleşmiş Milletler: Olayın soruşturulması ve sorumluların adalet önüne çıkarılması çağrısında bulundu.
- Uluslararası Af Örgütü: Saldırıyı "vahşet" olarak nitelendirdi ve bağımsız bir soruşturma talep etti.
- Sınır Tanımayan Doktorlar: Bölgedeki sağlık ekiplerine destek sağlama ve yaralılara tıbbi yardım ulaştırma çalışmalarına başladı.
Uluslararası toplumun, Yemen'deki krize daha fazla ilgi göstermesi ve kalıcı bir çözüm bulunması için çaba sarf etmesi bekleniyor. Savaşın sona ermesi, insani yardımların kesintisiz olarak ulaştırılması ve sivillerin korunması, öncelikli hedefler arasında yer alıyor.
Yemen'de yaşanan bu son olay, sadece bir trajedi değil, aynı zamanda uluslararası toplumun vicdanına yönelik bir sınavdır. Göçmenlerin korunması, savaş suçlarının soruşturulması ve bölgede kalıcı bir barışın sağlanması için tüm tarafların sorumluluk alması gerekmektedir. Aksi takdirde, Yemen'deki insani kriz daha da derinleşecek ve masum sivillerin hayatları kararmaya devam edecektir.