Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Kültür ve Sosyal İşler Dairesi'nin düzenlediği konserlerde usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla başlatılan soruşturma, başkent gündemine bomba gibi düştü. CHP'li ABB'ye yönelik soruşturmada 13 kişi gözaltına alınırken, belediyenin 154 milyon TL'yi aşkın zarara uğratıldığı belirtildi. Peki, bu devasa vurgunun detayları neler? İşte soruşturmanın perde arkası...

Vurgunun Boyutu Ortaya Çıkıyor

Soruşturma kapsamında yapılan incelemelerde, 1 Ocak 2021 ile 10 Kasım 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilen 234 konser için KDV hariç 759 milyon 148 bin TL ödendiği tespit edildi. Bilirkişi raporları ve MASAK incelemeleri, piyasa rayicinin çok üzerinde ödemeler yapıldığını ve bu durumun kamu zararına yol açtığını ortaya koydu.

Bilirkişi raporlarında dikkat çeken bir diğer husus ise, aynı gün ve aynı mekanda yapılan bazı konserler için ayrı ayrı "sahne kurulum ve hizmet bedeli" çıkarılması oldu. Bu durum, kamu zararının hesaplanandan çok daha yüksek olabileceği şüphesini doğurdu.

Paravan Şirketler Mi Kullanıldı?

Ödemelerin büyük bir kısmının dört firmaya yönlendirildiği belirlendi: Enfrest, Festiva, Evren Teknik Grup ve Univerce Prodüksiyon. Bu şirketlere toplamda 608 milyon 47 bin TL aktarıldı. Ancak, bu tutarın yarısından fazlasının, aynı adreslerde faaliyet gösteren ve bağlantılı oldukları tespit edilen şirketler arasında paylaştırıldığı ortaya çıktı.

Şirketlerin çoğunun yeni kurulmuş, tek ortaklı, adresleri apartman dairesi olan, faaliyet alanlarının organizasyon hizmetleriyle ilgisiz kaldığı ve hiçbir çalışanı bulunmayan yapılar olduğu tespit edildi. MASAK, bu belgelerin "muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı" olduğunu ve naylon fatura düzenlendiğini belirtti. Bu durum, paravan şirketler aracılığıyla vurgun yapıldığı iddialarını güçlendirdi.

Soruşturma Derinleşiyor

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 13 kişinin sorgusu devam ederken, savcılık olayla ilgili detaylı inceleme başlattı. ABB'deki konser organizasyonlarında yaşanan usulsüzlüklerin tüm boyutlarıyla ortaya çıkarılması hedefleniyor.

Bu olay, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde yaşanan yolsuzluk iddialarını yeniden gündeme getirdi. Soruşturmanın sonucunda kimlerin suçlu bulunacağı ve kamu zararının nasıl telafi edileceği merakla bekleniyor. Bu tür olayların yaşanmaması için belediyelerin daha şeffaf ve denetlenebilir olması gerektiği bir kez daha vurgulanıyor.