ABD Dışişleri Bakanlığı, İsrail ve İran arasındaki gerginliğin tırmanması üzerine Orta Doğu'da bulunan Amerikan vatandaşlarının güvenliğini sağlamak amacıyla Orta Doğu Görev Gücü adında yeni bir birim kurduğunu duyurdu. Sözcü Tammy Bruce, bu kararın bölgedeki risklerin artmasıyla birlikte alındığını belirtti.

Görev Gücünün Amacı ve Kapsamı

Tammy Bruce, günlük basın toplantısında yaptığı açıklamada, İsrail'in İran'a yönelik saldırıları ve sonrasındaki gelişmelerin bölgedeki güvenlik durumunu daha da karmaşık hale getirdiğini vurguladı. Bu nedenle, ABD vatandaşlarının ve diplomatik misyonlarının güvenliğini en üst düzeyde tutmak amacıyla Orta Doğu Görev Gücü'nün kurulduğunu ifade etti. Görev gücünün temel hedefleri şunlar:

• ABD vatandaşlarının güvenliğini sağlamak
• ABD diplomatik misyonlarına ve personeline destek vermek
• Bölgedeki diplomatik angajmanları koordine etmek

Bruce, ayrıca, görev gücünün kurulmasıyla birlikte bölgedeki ülkelere yönelik 30'dan fazla güvenlik uyarısı yayımlandığını ve ABD vatandaşları için seyahat uyarılarının güncellendiğini de sözlerine ekledi. Vatandaşlara özellikle İsrail, Irak ve İran'a seyahat etmemeleri konusunda uyarıda bulunuldu.

İsrail'in Saldırılarına Yorum Yok

Basın toplantısında, İsrail'in İran Devlet Televizyonu binasını hedef almasıyla ilgili bir soruya ise Sözcü Bruce, doğrudan yanıt vermekten kaçındı. ABD'nin bir devlet televizyonunu meşru hedef olarak görüp görmediği sorusuna, "Neyi hedefledikleri veya hedeflemedikleri konusunda verdikleri kararları İsrail'e sormanız gerekir" şeklinde cevap verdi.

Bruce, ABD Başkanı Donald Trump'ın ve yönetiminin İsrail'in İran'a saldırılarına ilk günlerde mesafeli duruş sergilerken, sonrasında "biz" ifadesini kullanmaya başlaması ve "İran hava sahasını kontrol ediyoruz" şeklindeki açıklamalarıyla ilgili olarak ise, "ABD Başkanı'nın duygularını tanımlayamayacağını" belirtti. Ancak, Trump'ın diplomasiyi ve dünyayı insanlar için daha iyi hale getirmeyi amaçlayan bir misyonu olduğunu vurguladı.

Orta Doğu Görev Gücü'nün kurulması, ABD'nin bölgedeki varlığını ve etkisini artırma çabalarının bir parçası olarak değerlendirilebilir. İsrail-İran gerginliğinin tırmanmasıyla birlikte, ABD'nin bölgedeki vatandaşlarının ve çıkarlarının güvenliğini sağlama ihtiyacı daha da önem kazanmış durumda. Bu görev gücü, Washington'ın bölgedeki gelişmeleri yakından takip ettiğinin ve olası krizlere müdahale etmeye hazır olduğunun bir göstergesi olarak da yorumlanabilir.