Türk tiyatrosunun acı kaybı! Usta oyuncu Naşit Özcan, 68 yaşında hayata gözlerini yumdu. İki ay önce geçirdiği beyin kanaması sonucu tedavi gören Özcan'ın vefatı, sanat dünyasını ve sevenlerini derinden üzdü. Adile Naşit'in yeğeni olan Özcan, tiyatro oyunculuğu, yönetmenlik ve seslendirme alanlarındaki çalışmalarıyla tanınıyordu.
Naşit Özcan'ın Sanatla Dolu Yaşamı
1957 yılında İstanbul'da doğan Naşit Özcan, köklü bir tiyatro ailesine mensuptu. Komik-i Şehir Naşit Bey'in torunu ve usta oyuncu Selim Naşit'in oğlu olan Özcan, tiyatroya çocuk yaşta adım attı. 1971'de "Ben Çalmadım" adlı çocuk oyunuyla ilk kez sahneye çıktı. Profesyonel tiyatro hayatına 1977'de Akbank Çocuk Tiyatrosu'nda başlayan Özcan, babası tarafından Nejat Uygur'un tiyatrosuna emanet edildi ve burada önemli deneyimler kazandı.
Naşit Özcan, 1979-1980 yıllarında Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu'nda tiyatro eğitimi aldıktan sonra, 1983-1984'te Şan Müzikholü'nde sahneye çıktı. 1988'de İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları kadrosuna katıldı ve uzun yıllar burada görev yaptı. Sanat hayatındaki katkılarıyla 2010'da 30. İsmail Dümbüllü Ödülü'ne layık görüldü. Özcan, tiyatro dışında televizyon dizileri, sinema filmleri ve reklam projelerinde de yer aldı.
Naşit Özcan, 2021 yılında verdiği bir röportajda sanat hayatına dair şunları söylemişti:
"Annem, tiyatrocu olmamı kesinlikle istemiyordu. Babam bu konulara pek karışmıyordu. Halam da (Adile Naşit) pek bu konulara sıcak bakmıyordu. Eğer ben bugün tiyatrocu olmuş, birtakım ödüller almış ve Türkiye'de Naşit Özcan ve bir tiyatrocu olarak biraz tanınıyorsam, kendi çabamla, kendi tırnaklarımla olmuşumdur. O yüzden de bu konuda gururla yürürüm."
Naşit Özcan'ın Ardından
Naşit Özcan'ın vefatı, Türk tiyatrosu için büyük bir kayıp. Sanat hayatı boyunca birçok başarılı projeye imza atan Özcan, hem tiyatro sahnesinde hem de ekranlarda izleyicilerin gönlünde taht kurmuştu. Ailesine, sevenlerine ve tüm sanat camiasına başsağlığı diliyoruz.
Naşit Özcan'ın anısı, tiyatroya olan tutkusu ve sanata olan katkılarıyla yaşamaya devam edecek. Türk tiyatrosu, değerli bir sanatçısını kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyor.