DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, TV100'de katıldığı programda önemli açıklamalarda bulundu. Bakırhan, Lozan Antlaşması tartışmalarına değinerek, "Ortak vatan çağrısı yapanlar, mevcut sınırları kabul ediyorlar. Lozan ile çizilen sınırlara ortak vatan diyen birisi Lozan'ın neresini tartışıyor, Türkiye’nin neresini bölüyor?" ifadelerini kullandı.

Orta Doğu'daki Değişim ve Türkiye

Bakırhan, Orta Doğu'daki değişimlere dikkat çekerek, yeni ittifakların ortaya çıktığını ve mezhepçi yönetimlerin tasfiye olduğunu belirtti. Bu değişimlerin Türkiye'yi de etkileyeceğini vurgulayan Bakırhan, "Dönem değişiyor, demokratikleşme, farklılıkları kabul etme, birlikte yaşama en büyük güvenlik budur. Türkiye’nin en büyük güvenliği kullanmış olduğu silahlar ve askeri gücü değil, içeride sağlamış olduğu toplumsal barıştır. Çatışmanın son bulduğu bir ülke bölgenin de en büyük gücü olur" dedi.

Vatandaşlık Tanımı ve Kimlik Tartışmaları

DEM Parti'nin Anayasa'da vatandaşlık tanımının değişmesini talep edip etmediği sorusuna Bakırhan, Türkiye'de yaşayan herkesin Türk olmadığını, ancak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu vurguladı. "Çanakkale’de hepimizin dedelerinin kanı var. Bu ülkenin her taşında hepimizin dedelerinin alın teri var. Bu coğrafya hepimizindi ve yüzyıllardır bu coğrafyada beraber yaşıyoruz. Dolayısıyla herkesin tek kimliğe sıkıştırılması temel sorunlardan bir tanesidir. Bütün farklılıkları kapsayan bir tanımlama tabi ki iyi olur" şeklinde konuştu.

Silah Bırakma Süreci ve Türkiye'nin Geleceği

Silah bırakılması süreci sonrası PKK'nın Türkiye'ye karşı mücadeleye devam edeceği iddialarına da değinen Bakırhan, böyle bir durumun kesinlikle söz konusu olmadığını belirtti. "Böyle bir algı oluşturuluyorsa da Türkiye halkları buna inanmasınlar. Sahici, gerçekçi, Türkiye coğrafyasına demokrasi talep eden insanlardan bahsediyoruz. Kongre kararlarını hep beraber okuduk. Orada gerçekten Türkiye’nin üniter yapısıyla, Türkiye’de beraber yaşamak dışında tek bir şey ima eden bir nokta veya soru işareti söz konusu mu?" ifadelerini kullandı.

Çözüm Süreci ve Özerklik Tartışmaları

Silah bırakma sürecinin uzatılmaması gerektiğini vurgulayan Bakırhan, sürecin uzamasının provokasyonlara ve sabotajlara yol açabileceğini söyledi. Özerklik tartışmalarına ilişkin soruya ise, "Bu işin muhatapları olan bizlere neden sormuyorlar? Özerklik isteseydik açıkça isterdik. Korktuğumuz veya sakladığımız için değil yerel demokrasi olsun diyoruz" şeklinde yanıt verdi.

Tuncer Bakırhan'ın açıklamaları, Türkiye'nin iç ve dış politikası açısından önemli mesajlar içeriyor. Özellikle Lozan Antlaşması, vatandaşlık tanımı ve çözüm süreci gibi konularda yaptığı vurgular, önümüzdeki dönemde siyasi tartışmaların odağında olacağa benziyor. Bakırhan'ın diyalog ve çözüm odaklı yaklaşımı, Türkiye'nin geleceği için umut verici bir adım olarak değerlendirilebilir.