Sosyal medyada hızla yayılan ve özellikle gençler arasında popüler hale gelen "bayılma akımı" (blackout challenge) büyük endişe yaratıyor. Bu tehlikeli akım, katılımcıların kısa süreli baygınlık yaşamasına neden olarak ciddi sağlık sorunlarına ve hatta ölüme yol açabiliyor. Son haftalarda bu akım nedeniyle 5 kişinin hastanelik olduğu bilgisi, durumun vahametini gözler önüne seriyor.

Bayılma Akımı Nedir?

Bayılma akımı, genellikle 12-15 yaş arasındaki gençler arasında yaygınlaşan bir tür "oyun" olarak tanımlanıyor. Bu akımda, kişi kısa süreliğine yere eğiliyor ve kalktıktan sonra boynundaki atardamarlar sıkıştırılarak beyne oksijen gitmesi engelleniyor. Bu durum, kısa süreli bir baygınlığa neden oluyor ve gençler bu anları sosyal medya platformlarında gülerek paylaşıyorlar. Ancak, bu masum gibi görünen eylem, aslında çok ciddi riskler taşıyor.

• Kısa süreli baygınlık
• Kalıcı beyin hasarı
• Kalp ritim bozukluğu
• Ani ölüm

Neden Bu Kadar Tehlikeli?

Bu akımın en büyük tehlikesi, beyne yeterli oksijen gitmemesi sonucu ortaya çıkan hasarlardır. Beyin, oksijensiz kaldığında hücreler hızla zarar görmeye başlar. Bu durum, kalıcı beyin hasarına, öğrenme güçlüğüne, hafıza problemlerine ve hatta komaya yol açabilir. Ayrıca, boyundaki atardamarların sıkıştırılması, kalp ritim bozukluklarına ve ani ölümlere de neden olabilir. Uzmanlar, bu tür akımların kesinlikle denenmemesi gerektiği konusunda uyarıyor.

Uzmanlardan Uyarılar

Konuyla ilgili uzmanlar, bayılma akımının son derece tehlikeli olduğunu ve ailelerin bu konuda bilinçli olması gerektiğini vurguluyor. Nörolog Dr. Ayşe Demir, "Bu tür akımlar, beyne oksijen gitmesini engelleyerek kalıcı hasarlara yol açabilir. Aileler çocuklarını bu konuda bilgilendirmeli ve sosyal medya kullanımını yakından takip etmelidir," diyor. Ayrıca, okullarda da bu konuda bilgilendirme seminerleri düzenlenmesi ve gençlerin bilinçlendirilmesi büyük önem taşıyor.

Sosyal medyada yayılan bu tür tehlikeli akımlara karşı dikkatli olmak ve bilinçli davranmak hayati önem taşıyor. Gençlerin, bu tür akımların potansiyel risklerini anlamaları ve bu tür davranışlardan uzak durmaları gerekiyor. Ailelerin ve eğitimcilerin bu konuda sorumluluk alarak gençleri bilinçlendirmesi, bu tür tehlikeli akımların önüne geçilmesinde önemli bir rol oynayacaktır. Unutmayın, sağlığınız her şeyden daha değerlidir ve sosyal medya etkileşimi uğruna hayatınızı riske atmak asla mantıklı bir seçenek değildir.