CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır'ın, TBMM Genel Kurulu'nda gazetecilere yönelik sarf ettiği sözler büyük yankı uyandırdı. Türkiye Basın Federasyonu (TBF),Başarır'ın ifadelerine sert tepki göstererek, bir açıklama yayınladı ve özür dilemeye davet etti. Peki, Başarır'ın hangi sözleri bu kadar tepki çekti ve TBF'nin açıklaması ne anlama geliyor? İşte tüm detaylar...

Gazetecilere Yönelik Skandal Sözler

Ali Mahir Başarır'ın hedef aldığı gazeteciler arasında Zafer Şahin, Cem Küçük ve Abdulkadir Selvi gibi isimler bulunuyor. Başarır'ın bu isimlere yönelik ifadeleri, TBF tarafından kabul edilemez olarak nitelendirildi. Federasyon, her gazetecinin fikirlerinin eleştirilebileceğini ancak kişisel hakların hedef alınmasının kabul edilemeyeceğini vurguladı. Özellikle Zafer Şahin'in fiziksel özelliklerinin alay konusu yapılmasını "seviyesiz bir tutum" olarak değerlendirdi.

TBF'nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

• Her gazetecinin fikirleri eleştirilebilir.
• Kişisel hakların hedef alınması kabul edilemez.
• Zafer Şahin'in fiziksel özelliklerinin alay konusu yapılması seviyesiz bir tutumdur.

TBF'den Özür Çağrısı

Türkiye Basın Federasyonu, Ali Mahir Başarır'ın düşünce özgürlüğü çerçevesinde eleştiri hakkı bulunduğunu ancak hakaret etme ve kişilik haklarını zedeleme hakkı olmadığını belirtti. Açıklamada, "CHP Grup Başkanvekili Sayın Ali Mahir Başarır, düşünce temelinde eleştiri hakkına sahip olsa da, hakaret etme ve kişilik haklarını zedeleme özgürlüğüne sahip değildir. Kendisini kullandığı üsluptan ötürü kınıyor ve meslektaşlarımızdan kamuoyu önünde özür dilemeye davet ediyoruz" denildi.

Federasyon, demokratik eleştirinin yanında olduklarını ifade ederken, gazetecilere yönelik hakaret, hedef gösterme ve kişilik haklarına saldırı içeren tutumların ise karşısında olacaklarını kamuoyuyla paylaştı.

Olayın Ardından Gelen Tepkiler

Başarır'ın sözleri ve TBF'nin açıklaması, siyaset ve basın dünyasında geniş yankı buldu. Birçok gazeteci ve siyasetçi, Başarır'ın ifadelerini kınadı ve TBF'nin çağrısına destek verdi. Olayın ardından CHP'den henüz resmi bir açıklama gelmezken, Başarır'ın konuyla ilgili nasıl bir açıklama yapacağı merakla bekleniyor.

Basın özgürlüğü ve gazetecilerin korunması, demokrasinin temel unsurlarından biridir. Bu tür olaylar, basın özgürlüğüne yönelik tehditleri gündeme getirirken, gazetecilerin güvenli bir ortamda görevlerini yapabilmeleri için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Türkiye Basın Federasyonu'nun bu konudaki hassasiyeti ve kararlılığı, basın camiası tarafından takdirle karşılanıyor.