CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı görüşmeyi sert sözlerle eleştirdi. Çakırözer, bu görüşmeyi "Dünyanın en pahalı randevusu" olarak nitelendirerek, 70 milyar dolarlık ticaret hacminin bir stratejik ortaklık değil, diplomatik bir boyun eğiş olduğunu savundu. Özellikle Eskişehir'deki nadir element rezervlerinin pazarlık masasına yatırılmasına tepki gösterdi.

Erdoğan-Trump Görüşmesi: Rüşvet İddiaları Gündemde

Çakırözer, Trump ile bir fotoğraf çektirebilmek için 86 milyonun 70 milyar dolarını gözden çıkarıldığını iddia etti. "Türkiye'de milyonlar açlıkla, sefaletle boğuşurken bu parayla milyonlarca emekli, emekçi refaha ererdi! Bu bir stratejik ortaklık değil, diplomatik boyun eğiştir!" şeklinde konuştu. Bu iddialar, yaklaşan görüşme öncesinde büyük yankı uyandırdı.

Çakırözer, görüşmede Eskişehir Beylikova'daki nadir element maden rezervlerinin pazarlık masasına konulacak olmasına da dikkat çekti: "Seçim zamanı 'Eskişehir'i nadir elementin merkezi yapacağız' diyorlardı! Meğer Trump ile fotoğraf çekimi ücreti yapmışlar. Uçağı Amerikalı yapıyor, hammaddemizi onlar işliyor, paramızı onlar alıyor. Bize ne kalıyor?"

Nadir Elementler: Türkiye'nin Bağımsızlık Anahtarı mı?

Çakırözer, Eskişehir'deki nadir elementlerin sadece bir maden olmadığını, aynı zamanda Türkiye'nin dijital, teknolojik ve ekonomik bağımsızlık anahtarı olduğunu vurguladı. Bu elementlerin masa başı pazarlıklarla Trump'ın insafına bırakılmasının gelecek kuşaklara ihanet olacağını savundu. Çakırözer, bu madenlerin işlenerek yüksek teknoloji ürünü olarak dünyaya satılmasının ana hedef olması gerektiğini belirtti.

CHP lideri Özgür Özel'in ortaya çıkardığı bilgilere göre, Erdoğan'ın Trump ile görüşebilmek için 300 Boeing uçağı satın alımı, F-35 ve F16 savaş uçakları alımı sözü verdiği iddia edildi. Çakırözer, bu ticaret kalemlerinin toplam bütçesinin yaklaşık 70 milyar dolar olduğunu hesapladı.

Ekonomik İmkanlar Nereye Gidiyor?

Çakırözer, ABD'ye tanınan bu trilyonlarca liralık ekonomik imkanın Türkiye'de ihtiyaç sahiplerini refaha eriştirebilecek büyük bir meblağ olduğunu vurguladı. Türkiye'de milyonlar açlıkla boğuşurken, bu parayla milyonlarca haneye destek verilebileceğini veya emeklilere maaş verilebileceğini söyledi.

Çakırözer, Türkiye'deki bazı nadir maden rezervlerinin işletme haklarının ABD'ye teklif edileceği haberlerine de tepki gösterdi. Beylikova'daki nadir toprak elementinin havacılık, savunma ve uzay sanayisi gibi alanlarda kullanıldığını hatırlatarak, bu madenin işlenerek yüksek teknolojili ürün olarak dünyaya pazarlanmasının stratejik öncelik olması gerektiğini savundu.

Çakırözer, "Uçağı Amerikalı yapıyor, hammaddemizi onlar işliyor, paramızı onlar alıyor. Bize ne kalıyor? Buradaki nadir element sadece bir maden değil; Türkiye'nin dijital, teknolojik ve ekonomik bağımsızlık anahtarıdır. Bunu masa başı pazarlıklarla Trump'un, Erdoğan'ın insafına bırakmak, gelecek kuşaklara ihanet olur" dedi.

Sonuç olarak, Erdoğan'ın Trump ile yapacağı görüşme öncesinde 70 milyar dolarlık rüşvet iddiaları ve Eskişehir'deki nadir element rezervlerinin pazarlık konusu olabileceği yönündeki endişeler, Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni bir tartışma başlattı. Bu durum, görüşmenin seyrini ve sonuçlarını önemli ölçüde etkileyebilir.