
Eren Bülbül'ün Annesi'nden Duygu Dolu Çağrı: Anneler Ağlamasın!
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, 2017 yılında hain bir saldırıda hayatını kaybeden Eren Bülbül'ün annesi Ayşe Bülbül ile yaptığı telefon görüşmesinde duygusal anlar yaşadı. Bayram vesilesiyle gerçekleşen görüşmede Ayşe Bülbül'ün "Artık anneler ağlamasın" sözleri, barış umutlarını yeşertti.
Ayşe Bülbül'den Barışa Destek
T24'e konuşan Ayşe Bülbül, Tuncer Bakırhan ile yaptığı görüşmeyi şu sözlerle anlattı: "Bayramımı kutladı, ‘O konuşmanız için teşekkür ederim’ dedi. Ben de kendisine aradığı için teşekkür ettim." Bakırhan'ın kendisini aramasını olumlu karşılayan Bülbül, bu görüşmeyi barış sürecine verdiği destek nedeniyle kabul ettiğini belirtti. Bülbül, "Bu süreç araya girmese kabul etmezdim, konuşmazdım. Süreçten dolayı kabul ettim. Bayramımı kutlaması çok duygulu tabii" ifadelerini kullandı.
"Başka Erenler Ölmesin"
Silahsızlanma sürecine onay verdiğini vurgulayan Ayşe Bülbül, yürekleri dağlayan şu sözleri söyledi: "Yeter ki başka Erenler ölmesin. Başka anneler ağlamasın. İnşallah öyle olur. Yoksa benim evladımın suçu yoktu. Adaletin peşini bırakmayacağım ben. Asla unutmam ama şimdi artık anneler ağlamasın istiyorum. Bu yüzden onay veriyorum. Sen benim yerimde olsan onay vermez miydin? Yeter ki ölmesin çocuklar. Bitecekse onay veriyorum. Evlatlarımızın günahı yok." Bu sözler, bir annenin evlat acısıyla yoğrulmuş, ancak yine de barışa olan inancını koruyan güçlü bir feryadı olarak yankılandı.
Barış Umutları Yeşeriyor mu?
Ayşe Bülbül'ün bu anlamlı çağrısı, Türkiye'de uzun yıllardır devam eden çatışma ortamının sona ermesi için yeni bir umut ışığı olabilir mi? Annelerin feryadı, siyasi arenada yankı bulacak ve barışa giden yolda önemli bir adım olacak mı? Tüm Türkiye, Ayşe Bülbül'ün dileklerinin gerçekleşmesi için dualar ediyor.
- Eren Bülbül'ün acısı hala yüreklerde
- Ayşe Bülbül'ün çağrısı barış umutlarını artırdı
- Siyasi partiler bu çağrıya kulak vermeli
Ayşe Bülbül'ün "Artık anneler ağlamasın" feryadı, Türkiye'nin geleceği için bir dönüm noktası olabilir. Bu çağrıya kulak vermek, barışa giden yolda hep birlikte yürümek, tüm Türkiye'nin sorumluluğundadır. Unutulmamalıdır ki, barış en çok annelere yakışır.