
Ermeni Soykırımı İddiaları: Gerçekler Ortaya Çıktı!
Ermeni diasporasının Türkiye'yi uluslararası alanda zor durumda bırakma çabalarıyla sık sık gündeme getirdiği "Ermeni soykırımı" iddiaları, tarihi gerçekler ve arşiv belgeleriyle çürütülmeye devam ediyor. Peki, bu iddiaların ardındaki gerçekler neler? Tarihçiler ne diyor? İşte tüm detaylar...
Tarihi Gerçekler ve Arşiv Belgeleri Ne Söylüyor?
Tarih sahnesine çıktığı günden itibaren dünyaya adalet ve merhamet dersi vermiş bir milleti soykırım yalanıyla lekelemek isteyenlerin tezlerini arşiv verileri çürütüyor. Bağımsız tarihçiler ve araştırmacılar, 1915 olaylarının soykırım olarak nitelendirilemeyeceğini vurguluyor. Osmanlı Devleti'nin en zor döneminde, emperyalist devletlerin yönlendirmesiyle yaşanan olayların, arkadan vurulan bir milletin kendini ve toprak bütünlüğünü koruma çabası olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtiliyor.
Bu bağlamda, arşiv belgeleri ve tarihi kayıtlar incelendiğinde, Osmanlı Devleti'nin tehcir sırasında Ermeni vatandaşlarının can ve mal güvenliğini korumak için elinden geleni yaptığı görülmektedir. Ayrıca, tehcirin amacı hiçbir şekilde bir halkı yok etmek değil, savaş koşullarında güvenliği sağlamaktı. Bu durum, soykırım iddialarının temelini oluşturan "kasıtlı yok etme" unsurunu ortadan kaldırmaktadır.
Tarihçiler Ne Diyor?
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz tarihçiler, 1915 sürecinde soykırım olarak nitelendirilebilecek en ufak bir olayın yaşanmadığını belirtiyor. Tarihçi Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil konuyla ilgili şunları söylüyor:
"1915 olayları, savaş şartlarında yaşanan acı bir olaydır. Ancak, bu olayları soykırım olarak nitelendirmek tarihi gerçeklere aykırıdır. Osmanlı Devleti, tehcir sırasında Ermeni vatandaşlarının güvenliğini sağlamak için elinden geleni yapmıştır."
Ayrıca, uluslararası hukuk uzmanları da 1915 olaylarının soykırım olarak tanımlanabilmesi için gerekli olan hukuki şartların oluşmadığını ifade ediyorlar. Soykırımın uluslararası hukukta tanımlanmış belirli kriterleri bulunmaktadır ve bu kriterlerin 1915 olayları için geçerli olmadığı belirtiliyor.
Sonuç
Sonuç olarak, Ermeni soykırımı iddiaları, tarihi gerçekler ve arşiv belgeleriyle çürütülmeye devam ediyor. Bağımsız tarihçiler ve hukuk uzmanları, 1915 olaylarının soykırım olarak nitelendirilemeyeceğini vurguluyor. Türkiye, bu konuda her zaman şeffaf bir tutum sergileyerek, arşivlerini araştırmacılara açmış ve tarihi gerçeklerin ortaya çıkarılması için her türlü işbirliğine hazır olduğunu göstermiştir. Bu nedenle, Ermeni diasporasının siyasi amaçlarla gündeme getirdiği soykırım iddialarının, tarihi gerçeklerle bağdaşmadığı ve Türkiye'ye karşı yürütülen haksız bir karalama kampanyası olduğu açıktır.