F-35 programından Türkiye'nin çıkarılmasına yönelik eleştirilere cevap veren yazar Murat Alan, kaleme aldığı yazısıyla gündeme oturdu. Alan, F-35'lerin sadece bir savaş uçağı olmadığını, aynı zamanda dijital kontrol sistemleriyle donatılmış bir platform olduğunu vurguladı. "F35’i al, ABD’den uçuş kodunu iste ve düşmanı vur." şeklinde absürt bir öneride bulunanlara ise ironik bir dille cevap verdi.

F-35: Sadece Bir Savaş Uçağı mı?

Murat Alan, F-35'lerin karmaşık yapısına dikkat çekerek, bu uçakların sadece birer savaş aracı olmadığını belirtiyor. Yazısında, F-35'lerin aslında dijital tasmalarla donatılmış, uzaktan kontrol edilebilir sistemler olduğuna vurgu yapıyor. Bu durumun, F-35'leri kullanan ülkelerin bağımsızlığını zedeleyebileceği endişesini taşıyor.

Alan'ın yazısında şu ifadelere yer veriliyor:

• F-35'ler, ileri teknoloji ürünü olmalarının yanı sıra, kullanıcısı olan ülkeler için potansiyel bir bağımlılık yaratabilir.
• Uçuş kodları ve sistem güncellemeleri gibi kritik unsurlar, üretici ülke tarafından kontrol edildiği sürece, kullanıcı ülkelerin hareket kabiliyeti kısıtlanabilir.
• Bu durum, özellikle savunma politikaları açısından stratejik riskler oluşturabilir.

"Oldu Şekerim Süper Plan!"

F-35'lerin alınıp, ABD'den uçuş kodlarının istenmesi ve ardından düşmanların vurulması gibi basit bir çözüm önerisi sunanlara Murat Alan'ın cevabı oldukça çarpıcı oldu. Alan, bu türden yaklaşımları "Oldu şekerim süper plan, bunları akşam konken partisinde konuşuruz." şeklinde ti'ye alarak, konunun ciddiyetini ve karmaşıklığını vurguladı.

Bu ironik yaklaşım, aslında F-35 programının ve savunma sanayii politikalarının ne kadar derinlikli ve stratejik düşünülmesi gerektiğini gözler önüne seriyor. Basit çözümlerin aksine, uzun vadeli ve bağımsızlık odaklı stratejilerin önemi bir kez daha anlaşılıyor.

Murat Alan'ın yazısı, F-35 tartışmalarına yeni bir boyut kazandırırken, savunma sanayiinde bağımsızlığın ve stratejik düşüncenin önemini bir kez daha hatırlatıyor. F-35'ler üzerine yapılan bu türden analizler, kamuoyunun bilinçlenmesine ve daha sağlıklı tartışmaların yürütülmesine katkı sağlıyor. Türkiye'nin savunma sanayii hamleleri ve bağımsızlık vurgusu, bu türden tartışmaların daha da önem kazanmasına neden oluyor.