Iğdır, Türkiye'nin önemli kayısı üretim merkezlerinden biri olarak bilinir. Her yıl yaklaşık 50 bin ton kayısı üretimi yapılan bu bölgede, baharın müjdecisi olan çiçek açan kayısı ağaçları, görsel bir şölen sunuyor. Ancak, bu güzelliklerin yanı sıra, üreticiler için büyük bir tehdit de bulunmaktadır: Zirai don.
Zirai Don Tehlikesi ve Üreticilerin Çaresizliği
Iğdır Ovası, Ağrı Dağı'nın eteklerinde, deniz seviyesinden oldukça yüksek bir konumda yer almaktadır. Bu coğrafi özellik, bölgeyi zirai dona karşı hassas hale getirmektedir. İlkbaharın gelmesiyle birlikte çiçek açan kayısı ağaçları, ani sıcaklık düşüşlerinden kolayca etkilenebilir. Zirai don, çiçeklerin ve meyve tomurcuklarının zarar görmesine, dolayısıyla da ürün kaybına yol açabilir. Bu durum, geçimini kayısı üretimiyle sağlayan çiftçiler için büyük bir ekonomik kayıp anlamına gelir.
Üreticiler, zirai don tehlikesine karşı çeşitli önlemler almaktadır. Bunlardan en yaygın olanı, bahçelerde ateş yakmaktır. Gece boyunca yakılan ateşler, bahçe içerisindeki sıcaklığı bir miktar yükselterek, don olayının etkisini azaltmaya yardımcı olur. Ancak, bu yöntem oldukça zahmetli ve maliyetlidir. Ayrıca, çevreye de zarar verebilir.
Bahçelerde Nöbet: Ateşle Gelen Umut
Kayısı üreticileri, havanın soğumaya başladığı saatlerden itibaren bahçelerinde nöbet tutmaya başlarlar. Termometreleri sürekli kontrol ederek, sıcaklık düşüşlerini takip ederler. Sıcaklık kritik seviyeye geldiğinde, ateşleri yakarlar ve sabaha kadar nöbet tutmaya devam ederler. Bu zorlu süreç, üreticilerin kayısı ağaçlarını ve dolayısıyla geçim kaynaklarını koruma çabalarının bir göstergesidir.
Bahçelerde yakılan ateşler, sadece don olayının etkisini azaltmakla kalmaz, aynı zamanda üreticiler arasında bir dayanışma örneği de sergiler. Komşu bahçelerdeki üreticiler, birbirlerine destek olarak, ateşleri birlikte yakarlar ve nöbetleri birlikte tutarlar. Bu dayanışma, zorlu koşullarda ayakta kalmalarını sağlar.
Zirai don, sadece Iğdır'daki kayısı üreticilerinin değil, tüm dünyadaki tarım sektörünün karşı karşıya olduğu önemli bir sorundur. İklim değişikliğiyle birlikte, don olaylarının sıklığı ve şiddeti de artmaktadır. Bu durum, tarımsal üretimde büyük kayıplara yol açabilir. Bu nedenle, zirai dona karşı daha etkili ve sürdürülebilir önlemler alınması gerekmektedir.
Zirai donla mücadelede, teknolojik çözümlerin kullanımı da giderek yaygınlaşmaktadır. Örneğin, don uyarı sistemleri sayesinde, üreticiler don olayının gerçekleşme olasılığı hakkında önceden bilgi sahibi olabilirler. Bu sayede, gerekli önlemleri zamanında alabilirler. Ayrıca, özel olarak geliştirilmiş don önleyici ilaçlar da kullanılmaktadır.
Sonuç
Iğdır'da kayısı üreticileri, zirai don tehlikesine karşı büyük bir mücadele vermektedir. Bahçelerde ateş yakarak, nöbet tutarak ve dayanışma içinde hareket ederek, kayısı ağaçlarını ve geçim kaynaklarını korumaya çalışmaktadırlar. Ancak, zirai donla mücadelede daha etkili ve sürdürülebilir çözümlerin geliştirilmesi, tarım sektörünün geleceği açısından büyük önem taşımaktadır. Unutulmamalıdır ki, tarım, insanlığın temel ihtiyaçlarını karşılayan ve yaşamını sürdürmesini sağlayan en önemli sektörlerden biridir.