İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Medya A.Ş. eski Genel Müdürü Dr. İpek Elif Atayman, yaşadığı hukuksuzluklara dikkat çekerek Adalet Bakanı'na seslendi. Atayman, 72 gün hücrede tutulduktan sonra, ailesi ve avukatlarından habersiz bir şekilde Silivri'den Afyonkarahisar Kapalı Cezaevi'ne sevk edildiğini belirtti. Bu süreçte yaşadığı insanlık dışı muameleleri dile getiren Atayman, Adalet Bakanı'na "Tutuklular devletimize emanettir diyordunuz; böyle mi sahip çıkılıyor?" sorusunu yöneltti.

İpek Elif Atayman'ın Ağır İddiaları

İpek Elif Atayman, tutukluluk sürecinde yaşadıklarını şu sözlerle ifade etti:

• 72 gün boyunca hücrede tutuldum.
• 5 gün koğuşta kaldıktan sonra, bir parça ekmekle Afyon'a sevk edildim.
• 7,5 saat boyunca bileklerim kelepçeli halde, bir metrekarelik zırhlı bir kabinde yolculuk yaptım.

Atayman, bu uygulamaların fiziki ve psikolojik şiddet anlamına geldiğini vurgulayarak, Adalet Bakanı'ndan bu işkenceye son verilmesini talep etti.

Hukuksuz Sevk ve İşkence İddiaları

Atayman'ın avukatları, müvekkillerinin sevk edildiği Afyonkarahisar Kapalı Cezaevi'nin koşullarının da insanlık dışı olduğunu belirtiyor. Cezaevinde hijyen koşullarının yetersiz olduğu, mahkumların temel ihtiyaçlarının karşılanmadığı ve sağlık hizmetlerine erişimde ciddi sorunlar yaşandığı iddia ediliyor. Avukatlar, Atayman'ın yaşadığı bu hukuksuzlukların ve kötü muamelenin, Türkiye'nin uluslararası hukuk standartlarına aykırı olduğunu vurgulayarak, derhal soruşturma başlatılmasını talep ediyor.

Adalet Bakanlığı'ndan Açıklama Bekleniyor

İpek Elif Atayman'ın iddiaları ve avukatlarının açıklamaları üzerine Adalet Bakanlığı'ndan henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Kamuoyu, bakanlığın bu ciddi iddialara nasıl yanıt vereceğini ve hangi adımları atacağını merakla bekliyor. Bu tür iddiaların ciddiye alınarak, şeffaf bir şekilde soruşturulması, hukuk devletinin temel ilkelerinden biridir.

İpek Elif Atayman'ın yaşadıkları, Türkiye'deki tutuklu ve hükümlülerin hakları konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Bir yandan İBB'ye yönelik soruşturmalar devam ederken, diğer yandan tutuklu bulunan kişilerin yaşadığı insanlık dışı muamele iddiaları, adalete olan güveni sarsıyor. Yetkililerin bu iddialara duyarsız kalmaması ve gerekli adımları atması, hem hukuk devletinin gereği hem de insanlık onurunun korunması açısından büyük önem taşıyor.