İstanbul Depremi: Erdoğan ve Kurum'a CHP'den Şok Soru!
Gündem

İstanbul Depremi: Erdoğan ve Kurum'a CHP'den Şok Soru!


24 April 20255 dk okuma8 görüntülenmeSon güncelleme: 09 June 2025

CHP Milletvekili Gökhan Günaydın, İstanbul depremi sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum'un açıklamalarına sert bir şekilde eleştirerek dikkatleri üzerine çekti. Günaydın, ikilinin deprem konusundaki yaklaşımlarını yetersiz bulduğunu ifade ederek, "23 yılın sorumluluğu kimde?" sorusunu yöneltti. Bu çıkış, siyaset gündemine bomba gibi düştü ve tartışmaları alevlendirdi.

Deprem Sorumluluğu Tartışması Alevlendi

Gökhan Günaydın, Erdoğan'ın deprem konusunu siyasete karıştırmama çağrısına ve Murat Kurum'un İstanbul'daki riskli yapı sayısına ilişkin açıklamalarına tepki gösterdi. Günaydın, "Bahçeli'ye kalırsa sorumlu son 5 yıl. Biz 2019'dan sonraki sürece ilişkin hesabımızı vereceğiz" diyerek, sorumluluğun sadece son döneme yüklenemeyeceğini vurguladı. Bu sözler, deprem felaketinin ardından siyasi arenada yeni bir tartışma başlattı.

İstanbul Depremi: Uzmanlar Ne Diyor?

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak, uzmanlar sürekli olarak deprem gerçeğine dikkat çekiyor. İstanbul özelinde ise beklenen büyük deprem senaryoları, şehirdeki yapı stokunun durumu ve alınması gereken önlemler sıklıkla gündeme geliyor. Uzmanlar, depreme hazırlık konusunda yetersiz kalındığını ve acil önlemler alınması gerektiğini vurguluyor.

  • Binaların Güçlendirilmesi: Mevcut yapı stokunun depreme dayanıklı hale getirilmesi için güçlendirme çalışmaları büyük önem taşıyor.
  • Kentsel Dönüşüm: Riskli bölgelerde kentsel dönüşüm projelerinin hızlandırılması, can güvenliği açısından kritik öneme sahip.
  • Bilinçlendirme Çalışmaları: Halkın deprem konusunda bilinçlendirilmesi ve afet anında nasıl davranılması gerektiği konusunda eğitilmesi gerekiyor.

Siyasi İktidar ve Yerel Yönetimlerin Sorumluluğu

İstanbul depremi, sadece bir doğal afet değil, aynı zamanda siyasi ve idari bir sorumluluk meselesi olarak da değerlendiriliyor. Siyasi iktidarın ve yerel yönetimlerin, depreme hazırlık konusunda gerekli önlemleri almaması ve yapı denetimlerini etkin bir şekilde yapmaması, olası bir felaketin boyutlarını artırabilir. Bu nedenle, deprem konusunun siyasi çekişmelerden uzak tutulması ve tüm paydaşların işbirliği içinde hareket etmesi gerekiyor.

İstanbul depremi sonrası yaşanan tartışmalar, deprem gerçeğiyle yüzleşmemiz ve gerekli önlemleri almamız gerektiğinin altını bir kez daha çiziyor. Siyasi sorumluluktan kaçmak yerine, tüm tarafların işbirliği yaparak, İstanbul'u depreme karşı daha dirençli bir hale getirmek için çalışması gerekiyor. Aksi takdirde, olası bir felaketin sonuçları çok daha ağır olabilir.