Kadın Gazeteciler Buluştu: Medyada Birlikte Daha Güçlüyüz!
Gündem

Kadın Gazeteciler Buluştu: Medyada Birlikte Daha Güçlüyüz!


02 June 20255 dk okuma6 görüntülenmeSon güncelleme: 03 June 2025

Medya ve Göç Derneği ile IPS / bianet’in düzenlediği gazetecilik atölyesi, Türkiye ve Suriye'den kadın gazetecileri bir araya getirerek önemli bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. Atölyede, kadın gazetecilerin karşılaştığı ortak sorunlar masaya yatırılırken, çözüm önerileri üzerine fikir alışverişinde bulunuldu. Bu anlamlı etkinlik, kadın dayanışmasının önemini bir kez daha gözler önüne serdi.

Kadın Gazetecilerin Ortak Sorunları ve Çözüm Arayışları

Etkinliğe ilişkin değerlendirmelerde bulunan Medya ve Göç Derneği'nden Dilek İçten ve Eylül Açıkkol, atölyenin hem içerik hem de amaç açısından özel bir yere sahip olduğunu vurguladı. Dernek olarak temel hedeflerinin, mülteci ve göçmenleri hedef alan dezenformasyon ve nefret söylemleriyle mücadele etmek olduğunu belirten İçten ve Açıkkol, bu doğrultuda hem Türkçe hem de Arapça medya içeriklerini izlediklerini ve aynı konuların iki dilde ne kadar farklı şekilde haberleştirildiğini gözlemlediklerini ifade etti. Bu farklılığın, iki medya ekosistemi arasında ciddi bir iletişim kopukluğuna işaret ettiğini belirten İçten ve Eylül, bu gözlemden yola çıkarak “Çoğulcu Medya Programı”nı hayata geçirdiklerini söyledi. Programın ilk döneminde gazeteciler arasında iletişimi güçlendirmeye odaklandıklarını, ikinci dönemde ise ortak içerik üretimi ve iş birliklerine zemin hazırladıklarını aktardılar.

Kadın gazeteciler buluşmasının, programın en başından beri hayata geçirmek istedikleri bir etkinlik olduğunu söyleyen İçten ve Açıkkol, bu buluşmanın ardında güçlü bir ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Medyada mülteci ve göçmen kadınların neredeyse hiç yer bulamadığını, yer aldıkları sınırlı sayıdaki haberlerde ise genellikle ötekileştirici ve kalıplaşmış temsillerle sunulduklarını hatırlattılar.

Medya ve Göç Derneği’nden Dilek İçten ve Eylül Açıkkol bianet’e şu bilgiyi verdi:

Medya ve Göç Derneği olarak temel amacımız medyada mülteci ve göçmenleri hedef alan dezenformasyon ve nefret söylemleriyle mücadele etmek, bunun için derneğin kuruluşundan bu yana medyanın hemen hemen her alanını izliyor ve bu trendlerin nasıl şekillendiğini tespit etmeye çabalıyoruz. Yürüttüğümüz bu çalışmalarda hem Türkçe hem de Arapça içerikleri izlediğimiz için, aynı konuların nasıl bambaşka haberleştirildiğini ve özellikle dezenformasyon açısından iki medya ekosistemi arasındaki iletişim kopukluğunu gözlemleme şansımız oldu.

İletişim Kopukluğunun Giderilmesi Hedeflendi

İçten ve Açıkkol, "Çoğulcu Medya programını yaratma fikri de aslında buradan doğdu. Göçle ilgili dinamiklerin medyada daha objektif, çok boyutlu ve çok sesli temsil edilebilmesi için bu iletişim kopukluğunun aşılması ve öz temsiliyet alanları yaratılması hayati önem taşıyor." dedi. Bu sebeple, programın ilk dönemi göç haberciliğinin ana aktörleri olan medya kuruluşları ve gazetecilerin birbirini tanıması ve daha kolay iletişim kurabilmesini merkeze alıyordu. Bu kapsamda farklı şehirlerde gazetecileri bir araya getiren diyalog geliştirme toplantıları düzenleyerek mesleki dayanışma ve iş birliği ağları kurmak üzerine çalıştık. İkinci dönemde ise, kurduğumuz bu temel üzerinden Türkiye ve Suriye medyasında benzer habercilik alanlarında çalışan medya kuruluşları ve gazetecilerin daha somut iş birlikleri kurabilmesi ve ortak haberler üretebilmesi için kolaylaştırıcı destekler sağlamak üzerine çalışıyoruz.

Kadın gazeteciler buluşması ise Çoğulcu Medya Programı’nın en başından beri gerçekleştirmeyi çok istediğimiz bir etkinlikti. Bunun en temel sebebi, medyada mülteci ve göçmen kadınların neredeyse hiç temsil edilmiyor olmaları, onlara odaklanan kısıtlı sayıdaki haberlerde ise çoğunlukla ötekileştirici genellemeler ve tek tip stereotipler üzerinden ele alınıyorlar. MGD olarak bu derin temsiliyet eksikliğine ürettiğimiz içeriklerle pek çok kez dikkat çekmeye çalıştık. Diğer bir yandan, hem Suriye hem de Türkiye medyasında toplumsal cinsiyet odaklı habercilik ve kadın hakları üzerine çalışan pek çok kurum ve gazeteci var ancak bu aktörler hem birbirinden hem de ortaklaşan çalışmalardan çoğunlukla haberdar değildi. Düzenlediğimiz bu buluşmayla kadın gazetecileri bir araya getirerek, hem Suriye hem de Türkiye medyasında karşılaştığımız ortak engeller açısından yalnız olmadığımızı ve bu sorunların birlikte daha kolay aşılabileceğini hatırlatmak istedik.

Kadın Dayanışması ile Güçlenen Medya

Bu anlamlı buluşma, kadın gazetecilerin medyada daha güçlü bir şekilde temsil edilmeleri ve karşılaştıkları zorlukların üstesinden gelmeleri için önemli bir adım oldu. Hem buluşma esnasında, hem de sonrasında gelen olumlu tepkiler, ayrımcılık ve nefret söylemi ile mücadelede kadın dayanışmasının ne kadar hayati olduğunu ve bir araya gelindiğinde ne kadar güçlü olunabileceğini bir kez daha gösterdi. Medyada kadınların sesi daha gür çıkacak!