İstanbul Arnavutköy'de bir mezarlıkta bulunan bebek cesedi, Türkiye'yi yasa boğdu. Olayla ilgili soruşturma derinleşirken, bebeğin annesi olduğu belirlenen A.Ç.'nin ifadesi ortaya çıktı. İfadesiyle şoke eden genç kadın, bebeğini neden mezarlığa bıraktığını anlattı.

Olayın Detayları

A.Ç., ifadesinde, bebeğini emzirme bahanesiyle doğum yaptığı hastaneden çıkardığını ve evine götürdüğünü belirtti. Bir süre sonra bebeğin emmeyi bıraktığını ve hareket etmediğini fark edince öldüğünü düşündüğünü söyledi. Panik içinde ne yapacağını bilemeyen A.Ç., babasının da mezarının bulunduğu mezarlığa giderek bebeği oraya bıraktığını itiraf etti.

Arnavutköy Anadolu Mahallesi'ndeki Asri Mezarlığı'nda gece devriye gezen özel güvenlik görevlisi, mezarlıkta bir bebek cesedi bulmuştu. Olay yerine gelen polis ve sağlık ekipleri, bebeğin hayatını kaybettiğini belirlemişti. Soruşturma kapsamında bebeğin annesinin 20 yaşındaki A.Ç. olduğu tespit edildi.

A.Ç., emniyetteki ifadesinde ailesinin desteğiyle İstanbul'da özel bir üniversitede eğitim aldığını ve bir dönem birlikte olduğu S.A.'dan hamile kaldığını anlattı. Başta kürtaj olmayı düşündüğünü ancak sonra doğurmaya karar verdiğini ve ailesine durumu açıklamayı planladığını söyledi.

Doğumu Arnavutköy Devlet Hastanesi'nde yaptığını belirten A.Ç., yasal olarak 24 saat hastanede kalması gerektiğini ancak orada durmak istemediğini ifade etti. Bebeğini emzirmek bahanesiyle yanına aldığını, hastane içinde dolaşıyor gibi yapıp dışarı çıktığını ve evine döndüğünü söyledi.

A.Ç., ifadesinde şunları kaydetti:

Babanın İfadesi

Olayla ilgili gözaltına alınan ve bebeğin babası olduğu iddia edilen S.A. ise ifadesinde, A.Ç. ile ilişkilerinin bittiğini ve bebekten hiç haberdar olmadığını savundu. S.A., A.Ç. ile ayrıldıktan sonra bir daha görüşmediklerini söyledi.

Soruşturma Devam Ediyor

Polis, A.Ç. ve S.A. hakkında "kasten öldürme" suçlamasıyla işlem yaptı. Şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Soruşturma ise tüm hızıyla devam ediyor.

Toplumdaki Etkisi

Bu üzücü olay, toplumda derin bir infiale yol açtı. Bir bebeğin hayatını kaybetmesi ve annesinin bu olaya karıştığı iddiası, büyük bir şaşkınlık ve üzüntü yarattı. Olayın detayları ortaya çıktıkça, toplumun tepkisi daha da arttı. Bu tür olayların önlenmesi için neler yapılabileceği konusunda tartışmalar başladı. Özellikle genç annelere yönelik destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Bu trajik olay, toplumun vicdanında derin bir yara açtı ve benzer olayların yaşanmaması için alınması gereken önlemlerin önemi bir kez daha gözler önüne serildi.