Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu (EDVP), Eskişehir'de yapılması planlanan Alpagut-Atalan Altın Gümüş Madeni projesine karşı sesini yükseltiyor. Platform, projenin başta Sakarya Havzası olmak üzere bölgenin doğasını ve yaşam alanlarını tehdit ettiğini belirterek, ÇED sürecinin derhal durdurulması çağrısında bulundu. Peki, bu proje neden bu kadar büyük bir tehdit oluşturuyor?
Sakarya Vadisi'nin Çığlığı: Maden Projesi Tehlikesi
Eskişehir Tepebaşı Atalan ve Mihalgazi Alpagut mahalleleri sınırları içinde hayata geçirilmek istenen bu proje, Cengiz Holding'e bağlı Eti Bakır A.Ş. tarafından yürütülüyor. Projenin Orta Sakarya Havzası'nda ve Sakarya Nehri'ne sadece 4 kilometre uzaklıkta bulunması, endişeleri daha da artırıyor. Bölge, verimli toprakları sayesinde "İç Anadolu'nun Çukurovası" olarak anılıyor ve dört mevsim narenciye dahil birçok ürün yetişiyor. Ülkenin narenciye ve sebze ihtiyacının yüzde 20'sini karşılayan bu verimli toprakların yok olması, büyük bir kayıp anlamına geliyor.
Proje sahasında 28 endemik bitki türü, 61 omurgalı tür ve 128 kuş türünün bulunması, bölgenin biyolojik çeşitlilik açısından ne kadar zengin olduğunu gösteriyor. Ayrıca, alanın birinci arkeolojik sit alanına sadece 200 metre mesafede yer alması, kültürel mirasın da tehlike altında olduğunu ortaya koyuyor.
Çevre Felaketinin Eşiğinde miyiz?
Platform temsilcileri, projenin hayata geçmesiyle yaşanacak olası felaketleri şöyle sıralıyor:
- Ağaçların kesilmesi ve orman arazilerinin yok olması
- Su kaynaklarının kuruması
- Tarım ve arıcılığın sona ermesi
- Binaların zarar görmesi
- Havanın tozla dolması
- Bölge halkının göç etmek zorunda kalması
- Endemik bitki türlerinin yok olması
- Hayvanların yaşam alanlarını kaybetmesi
- Ekosistemin onarılamaz hasar alması
En büyük tehlikelerden biri de siyanür ve toprakta bulunan ağır metallerin su kaynaklarına karışarak insan sağlığını ciddi şekilde tehdit etmesi. Bu durum, çeşitli hastalıklara ve kansere davetiye çıkarabilir. Sondaj, patlatma ve taşıma sırasında oluşacak tozun ise akciğer hastalıklarına neden olabileceği belirtiliyor.
"Toprağın Üstü, Altından Daha Değerlidir"
Platform temsilcileri, "Toprağın üstü, altından daha değerlidir" diyerek Alpagut-Atalan'da doğanın ve yaşamın talanına izin vermeyeceklerini vurguluyor. Kaz Dağları, Uşak Kışladağı ve Artvin Cerattepe gibi bölgelerdeki maden projelerinin yarattığı yıkıma dikkat çekerek, madencilik faaliyetlerinden devletin değil, şirketlerin kazanç sağladığını savunuyorlar. Tarım, canlı yaşamı ve doğa tahribatının sonuçları düşünüldüğünde altın madenciliğinin ülke ekonomisine zarar verdiği belirtiliyor.
Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu, Alpagut-Atalan Altın Gümüş Madeni projesine karşı kararlı bir duruş sergileyerek, Sakarya Vadisi'nin ve bölgenin doğal güzelliklerinin korunması için mücadele ediyor. Projenin ÇED sürecinin durdurulması ve bölgenin geleceği için daha sürdürülebilir çözümler bulunması, hayati önem taşıyor. Unutmayalım ki, doğayı korumak geleceğimizi korumaktır.