
Tahran Sınavı: İsrail'in Saldırıları Çin ve Rusya'yı Nasıl Etkileyecek?
İsrail'in İran'a yönelik son saldırıları, bölgedeki dengeleri derinden sarsarken, Rusya ve Çin gibi önemli aktörleri de doğrudan etkiliyor. ABD'nin açık desteğiyle hareket eden İsrail'in, "Tahran nükleer silah üretecek" bahanesiyle başlattığı operasyonlar, sadece İran'ı değil, aynı zamanda Moskova ve Pekin'in de çıkarlarını hedef alıyor. Bu durum, savaşın görünmeyen cephesinde yeni bir sınavı beraberinde getiriyor.
Rusya'nın Füze Tedariki Tehlikede Mi?
Suriye'de rejimin devrilmesi sonrası Rusya'nın bölgedeki son müttefiki olan İran, Ukrayna savaşında Moskova'ya önemli askeri destek sağlıyor. Özellikle füze ve insansız hava aracı (İHA) tedariki, Rus ordusu için kritik bir öneme sahip. Ancak İsrail'in İran'daki İHA ve füze üretim tesislerine yönelik saldırıları, bu tedarik zincirini sekteye uğratabilir. Bu durum, cephedeki dengeleri Rusya aleyhine çevirebilir. ABD istihbarat raporlarına göre İran, Rusya'ya yüzlerce İHA, SİHA ve balistik füze gönderdi ve bu araçlar Rus ordusu tarafından düzenli olarak kullanılıyor. Paris merkezli Sirice Araştırma Merkezi’na göre ise İran Şehid 136 ve Muhacir 6 SİHA’ları ile Fatih-110 ve “Zülfikar” adlarıyla tanınan yüzlerce kısa menzilli balistik füzeyi Moskova’ya teslim etti.
İran'dan sağlanan askeri destek, Rusya için hayati öneme sahip. İsrail'in saldırıları, bu desteğin kesilmesi veya azalması anlamına gelebilir. Bu durum, Ukrayna cephesindeki Rus askerlerinin durumunu zorlaştırabilir ve savaşın seyrini etkileyebilir.
Çin'in Enerji Güvenliği Risk Altında Mı?
İsrail-İran Savaşı'ndan etkilenmesi beklenen bir diğer ülke ise Çin. Dünyanın en büyük petrol alıcısı olan Çin, İran'dan önemli miktarda petrol ithal ediyor. Ucuz ve kaliteli petrol, Çin ekonomisi için büyük bir avantaj sağlıyor. Ancak İsrail'in saldırıları, bu ticareti sekteye uğratabilir. Özellikle İran'ın Hürmüz Boğazı'nı kapatma tehdidi, Çin'in enerji güvenliği açısından ciddi bir risk oluşturuyor. Hürmüz Boğazı, Çin'in enerji ithalatının önemli bir bölümünün geçtiği stratejik bir nokta. Çin, ithal ettiği yıllık 500 milyon tonu geçkin ham petrolün yarısından fazlasını Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan Hürmüz Boğazı üzerinden tedarik ediyor.
- İran'dan petrol tedarikinin kesilmesi, Çin'i alternatif kaynaklara yönelmeye zorlayabilir.
- Hürmüz Boğazı'nın kapanması, Çin ekonomisi için büyük bir darbe olabilir.
- Çin, enerji güvenliğini sağlamak için yeni stratejiler geliştirmek zorunda kalabilir.
Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Ne Yapacak?
İsrail-İran gerilimi, NATO'nun rakibi olarak görülen Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) için de önemli bir sınav niteliği taşıyor. Örgütün üyesi olan İran'a yönelik saldırılara karşı ŞİÖ'nün nasıl bir tavır sergileyeceği merak konusu. Örgütün pasif kalması durumunda, itibar kaybı yaşayabileceği belirtiliyor. ŞİÖ'nün İran'a destek vermesi, örgütün geleceği açısından kritik bir öneme sahip. Aksi takdirde, örgütün güvenilirliği sorgulanabilir.
İsrail'in İran'a yönelik saldırıları, sadece bölgesel bir çatışma değil, aynı zamanda küresel dengeleri de etkileyebilecek bir potansiyele sahip. Rusya'nın askeri tedariki ve Çin'in enerji güvenliği gibi kritik konular, bu saldırılardan doğrudan etkileniyor. Şanghay İşbirliği Örgütü'nün (ŞİÖ) bu duruma nasıl tepki vereceği ise merakla bekleniyor. Ortadoğu'daki bu karmaşık durum, uluslararası ilişkilerde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.