Çin, ABD Başkanı Donald Trump'ın İran lideri Ali Hamaney'e yönelik tehdit içeren açıklamalarının ardından Washington yönetimine dikkat çekici bir çağrıda bulundu. Trump'ın "şimdilik ortadan kaldırmayacağız" sözleri ve İran'a yönelik koşulsuz teslimiyet çağrısı, uluslararası arenada yankı uyandırdı. Çin, İsrail üzerinde özel etki sahibi olduğunu belirttiği ABD'nin, bölgede sorumlu davranması gerektiğini vurguladı.

Çin'den ABD'ye 'Sorumluluk' Çağrısı

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Guo Ciakun, Pekin'de düzenlenen basın toplantısında konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Trump'ın sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlara atıfta bulunan Guo, Çin'in İran ile İsrail arasındaki gerilimden duyduğu derin endişeyi dile getirdi. Sözcü, Birleşmiş Milletler Şartı'na aykırı olarak bir ülkenin egemenliğinin, güvenliğinin ve toprak bütünlüğünün ihlal edilmesine karşı olduklarının altını çizdi.

Guo, Orta Doğu'da gerilimin daha da yükselmesinin kimsenin çıkarına olmadığını belirterek, "İsrail üzerinde özel etki sahibi ülke, adil ve objektif bir tutum takınmalı, sorumlu davranarak gerilimin düşürülmesi ve çatışmanın yayılmasının önlenmesi için olumlu ve yapıcı rol oynamalı" şeklinde konuştu.

Trump'tan Sert Açıklamalar

ABD Başkanı Trump, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İran lideri Hamaney'e yönelik dikkat çeken ifadeler kullanmıştı. "Nerede saklandığını tam olarak biliyoruz. O kolay bir hedef ama orada güvende. Onu ortadan kaldırmayacağız, en azından şimdilik" diyen Trump, daha sonra yaptığı bir paylaşımda ise İran'ı kastederek "Koşulsuz teslimiyet" ifadesine yer vermişti. Bu açıklamalar, bölgedeki tansiyonu daha da yükseltmişti.

Bölgede Artan Gerilim

İran ile İsrail arasındaki gerilim son dönemde giderek artıyor. Karşılıklı suçlamalar ve tehditler, bölgedeki istikrarsızlığı körüklerken, uluslararası toplum taraflara itidal çağrısında bulunuyor. Çin'in ABD'ye yaptığı "sorumluluk" çağrısı, bu hassas dönemde büyük önem taşıyor. Bölgedeki son gelişmeler şu şekilde sıralanabilir:

• İran ve İsrail arasında karşılıklı füze saldırıları yaşanıyor.
• Uluslararası toplum, taraflara itidal çağrısında bulunuyor.
• Bölgedeki gerilim, enerji piyasalarını da etkiliyor.

Orta Doğu'daki bu karmaşık durum, küresel siyaseti derinden etkilemeye devam ediyor. Çin'in çağrısı, bölgede gerilimin düşürülmesi ve diplomatik çözüm yollarının aranması açısından kritik bir adım olarak değerlendirilebilir. Ancak, tarafların tutumları ve atacakları adımlar, bölgenin geleceği açısından belirleyici olacak.

Sonuç olarak, Trump'ın Hamaney'e yönelik tehditleri ve Çin'in ABD'ye yaptığı çağrı, Orta Doğu'daki hassas dengeleri bir kez daha gözler önüne serdi. Bölgedeki gerilimin tırmanması, küresel istikrarı tehdit ederken, uluslararası toplumun diplomatik çabaları büyük önem taşıyor. Tarafların aklıselim davranarak, diyalog ve müzakere yollarını araması, bölgenin geleceği açısından hayati önem arz ediyor.