
Trump'tan Kafkasya Hamlesi! Türkiye'nin Güvenliği Tehlikede mi?
Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın başlattığı Ermenistan-Azerbaycan anlaşması, Güney Kafkasya'da yeni bir dönemi işaret ediyor. Bu durum, Türkiye'nin bölgedeki rolü ve güvenliği açısından önemli soruları gündeme getiriyor. Peki, bu anlaşma Türkiye için ne anlama geliyor? İşte detaylar...
Trump'ın Kafkasya Planı: "Trump Yolu" Ne Anlama Geliyor?
SSCB'nin çöküşünden sonra ABD, Güney Kafkasya'ya jeopolitik olarak üçüncü kez geri dönüyor. İlk olarak Bill Clinton döneminde Hazar petrol kaynaklarını güvence altına almak için Azerbaycan-Gürcistan-Türkiye güzergahını desteklemişti. İkinci olarak George Bush döneminde Azerbaycan, ABD'nin Taliban'a karşı savaşında lojistik üs olarak kullanılmıştı. Şimdi ise Trump yönetimi, Asya fabrikaları ve Avrupa piyasaları arasındaki ticaret yollarını kontrol etmek için Kafkaslara geri dönüyor. Bu plana "Trump Yolu" adı veriliyor.
Kaybedenler Kimler? Rusya ve İran'ın Bölgedeki Etkisi Azalıyor mu?
Trump'ın bu hamlesi bazı ülkeleri "kaybedenler" listesine ekledi. İlk sırada Rusya yer alıyor. Putin'in Ukrayna'daki askeri operasyonu Rus kaynaklarını tüketirken, eski Sovyet Cumhuriyetleri üzerindeki etkisini de zayıflatıyor. İran da 30 yıldır Güney Kafkasya'da bağımsız bir politika izlememenin bedelini ödüyor. AB ise Güney Kafkasya'ya yaptığı yatırımlara rağmen bu süreçte geride kaldı.
Türkiye ise 2020'de Azerbaycan'ın askeri operasyonlarına destek vermesine rağmen "Trump Yolu"nun dışında bırakıldı. Bu durum, Türkiye'nin bölgedeki güvensizlik duygusunu artırabilir ve Ankara ile Bakü arasındaki güven eksikliğini derinleştirebilir.
Gelecekte Neler Bekleniyor?
Ermenistan ve Azerbaycan'ın ABD ile imzaladığı ikili işbirliği anlaşmaları, gelecekteki gelişmelerin ipuçlarını veriyor. Azerbaycan, SOCAR ve ExxonMobil arasında enerji işbirliği anlaşması imzalarken, Ermenistan ise ABD hükümetinin yarı iletkenler ve yapay zeka merkezi için teknoloji transferlerini onayladığı bir anlaşmaya imza attı.
Bu gelişmeler ışığında, Güney Kafkasya'da yeni bir güç dengesi oluşuyor. Türkiye'nin bu denge içindeki rolü ve güvenliği, önümüzdeki dönemde yakından takip edilmesi gereken önemli bir konu. Özellikle İsrail'in Suriye'ye yönelik askeri genişlemesinin Türkiye'nin oradaki varlığını zorladığı bir ortamda, Güney Kafkasya'daki Amerikan varlığı Türkiye'nin stratejik çıkarlarını nasıl etkileyecek?