15 Mayıs 2025 Perşembe

Türkiye'de Anti-Demokrasi Alarmı: AKPM'den Kritik Çağrı!

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM), Türkiye'deki artan anti-demokratik uygulamaları ve özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasını gündemine alarak Türkiye'ye yönelik endişelerini dile getirdi. DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, AKPM'deki atmosferi ve beklentileri değerlendirerek, Türkiye'nin kritik bir dönemeçte olduğunu vurguladı.

AKPM'de Türkiye Gündemi: Endişe ve Beklenti Havası

AKPM'nin Türkiye'deki gelişmeleri özel olarak gündemine alması, 46 ülkeden milletvekillerinin katılımıyla gerçekleşen oturumlarda Türkiye'ye yoğun bir ilgi gösterildi. Oturumlarda, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat'taki “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısı ile birlikte, ülkedeki anti-demokratik uygulamalar, tutuklamalar ve belediyelere yönelik operasyonlar tartışıldı. Ayşegül Doğan, AKPM'de "endişeli bir bekleyiş" olduğunu belirterek, Türkiye'nin atacağı adımların yakından takip edildiğini ifade etti.

Doğan, "Tıpkı Türkiye'de artan kaygılar gibi, AKPM’de de endişeli bir bekleyiş var. Türkiye'nin nasıl bir adım atacağı konusunda tedirgin bir izleme havası hakim. Bu kaygılı hava oturumlarda da hissediliyor," dedi. Ayrıca, İmamoğlu'nun tutuklanması, protestolar nedeniyle tutuklanan öğrenciler, gazeteciler ve belediyelere atanan kayyımlar gibi konuların da gündeme geldiğini belirtti.

Türkiye'nin Önünde Tarihi Fırsat

AKPM'de Türkiye'nin tarihi bir fırsatla karşı karşıya olduğu vurgulanırken, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin gerekliliklerinin yerine getirilmemesi ve Abdullah Öcalan'ın koşullarının iyileştirilmemesi gibi meseleler de yeniden gündeme geldi. Doğan, Kürt sorununda çözüm ve demokrasinin birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini belirterek, Türkiye'nin Kürt meselesesindeki demokratik çözüm arayışının toplum nezdinde güven oluşturmak açısından önemli olduğunu ifade etti.

Ayşegül Doğan, "Türkiye'nin önünde özgürlük, eşitlik, demokrasi ve barış yönünde yeni bir yol açma fırsatı bulunuyor. Gerçekten Türkiye, tarihsel bir fırsatla karşı karşıya," dedi. Ancak, sürekli anti-demokratik uygulamalarla, hapisle, gözaltıyla, tutuklamalarla, tehditlerle ve çözümsüzlükle anılan bir Türkiye raporlamasının kimseyi memnun etmediğini de sözlerine ekledi.

Avrupa'dan Somut Adım Beklentisi

AKPM'nin yetkilerinin sınırlı olmasına rağmen, Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Birliği üye ülkelerinin, Türkiye'nin taraf olduğu sözleşmeleri uygulaması için daha somut adımlar atması gerektiği vurgulandı. Ayşegül Doğan, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üye olmasını istediklerini ve bunun için Türkiye'nin bugüne kadar imzaladığı uluslararası anlaşmalara uygun davranmasının kritik önem taşıdığını belirtti.

  • İmamoğlu'nun tutuklanması, demokratik rekabetin önünü almak için atılan bir adım olarak değerlendiriliyor.
  • Kavala, Demirtaş ve Yüksekdağ gibi diğer siyasi figürlerin hapse atılması da benzer şekilde ele alınıyor.
  • Öcalan’ın çağrısının Türkiye’ye büyük bir fırsat sunduğu ve bu fırsatın kaçırılmaması gerektiği görüşü hakim.

AKPM'deki tartışmalar, Türkiye'nin giderek otoriterleşen bir ülke görüntüsü yarattığı ve bu durumun Avrupa'da endişeyle karşılandığı izlenimini vermektedir.

Sonuç olarak, AKPM'deki Türkiye oturumları, ülkedeki anti-demokratik uygulamaların ve siyasi tutuklamaların Avrupa'da yakından takip edildiğini ve Türkiye'den somut adımlar atılması yönünde beklentilerin yüksek olduğunu göstermektedir. Türkiye'nin bu beklentilere ne ölçüde yanıt vereceği, ülkenin geleceği açısından belirleyici olacaktır.

İlgili Haberler