Savaşın acımasız izlerini taşıyan 10 yaşındaki Ukraynalı Myhailo Popazav, Türkiye'de yeni bir umutla hayata tutunuyor. Doğuştan gelen "Ablefaron-makrostomi sendromu" nedeniyle zorlu bir yaşam süren Myhailo'ya, Antalya Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde kendi dokularından kulak yapılacak. Bu mucizevi operasyon, Myhailo'nun hayatında yepyeni bir sayfa açacak.

Myhailo'nun Türkiye'deki Umut Yolculuğu

Myhailo Popazav, ülkesindeki savaşın etkileriyle boğuşurken, aynı zamanda nadir görülen genetik bir rahatsızlıkla mücadele ediyordu. Ailesi, oğullarının tedavisi için 3 yıl önce Türkiye'ye geldi. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde başlayan uzun ve meşakkatli süreçte, Myhailo birçok operasyon geçirdi. Göz kapakları ve ağzı yeniden yapılandırıldı. Ancak, kulaklarının olmaması, Myhailo'nun yaşam kalitesini olumsuz etkiliyordu. İşte tam bu noktada, Türk doktorlar devreye girerek, Myhailo'ya kendi dokularından kulak yapma kararı aldı.

Bu tür operasyonlar, mikrocerrahi teknikleri ve doku mühendisliği alanındaki son gelişmeler sayesinde mümkün hale gelmektedir. Hastanın kendi dokularının kullanılması, doku reddi riskini en aza indirerek başarı şansını artırmaktadır. Myhailo'nun durumunda da, kendi dokularından alınacak kıkırdak ve deri örnekleri kullanılarak, doğal görünümlü bir kulak oluşturulması hedefleniyor.

Ablefaron-Makrostomi Sendromu Nedir?

Ablefaron-makrostomi sendromu, son derece nadir görülen genetik bir hastalıktır. Bu sendrom, genellikle göz kapaklarının oluşmaması (ablefaron) ve ağız açıklığının normalden büyük olması (makrostomi) gibi belirtilerle kendini gösterir. Ayrıca, cilt anomalileri, burun ve kulak deformasyonları da görülebilir. Sendromun nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik mutasyonların rol oynadığı düşünülmektedir.

Bu sendromla doğan çocuklar, genellikle çok sayıda cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyarlar. Göz kapaklarının yeniden yapılandırılması, ağız açıklığının düzeltilmesi ve diğer deformasyonların giderilmesi, uzun ve karmaşık bir süreç gerektirebilir. Ancak, erken tanı ve tedavi ile bu çocukların yaşam kaliteleri önemli ölçüde artırılabilir.

• Göz kapaklarının olmaması (ablefaron)
• Ağız açıklığının normalden büyük olması (makrostomi)
• Cilt anomalileri
• Burun ve kulak deformasyonları

Türkiye'nin Şifa Eli

Myhailo'nun hikayesi, Türkiye'nin sağlık alanındaki başarısını ve insani yardımlarını bir kez daha gözler önüne seriyor. Savaş mağduru bir çocuğa umut olmak, Türkiye'nin sadece coğrafi bir köprü değil, aynı zamanda bir şifa merkezi olduğunu da gösteriyor. Myhailo'nun operasyonu başarıyla tamamlandığında, sadece yeni bir kulağa sahip olmakla kalmayacak, aynı zamanda hayata daha umutla bakabileceği yepyeni bir geleceğe de adım atacak.

Bu tür hikayeler, tıp alanındaki ilerlemelerin ve insanlığın dayanışma ruhunun en güzel örneklerindendir. Myhailo'nun Türkiye'deki umut yolculuğu, tüm dünyaya ilham kaynağı olmaya devam edecektir.