Türkiye'de sigara kullanım oranları alarm veriyor! Kars Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi Sigara Bırakma Polikliniği uzmanlarından Prof. Dr. Tijen Acar'ın açıklamalarına göre, 15 yaş üstü erkeklerin neredeyse yarısı, kadınların ise dörtte biri sigara kullanıyor. Bu durum, Türkiye'nin halk sağlığı açısından karşı karşıya olduğu büyük bir tehdidi gözler önüne seriyor.

Sigara Bağımlılığının Ürkütücü Boyutları

Prof. Dr. Acar, sigara kullanımının bu denli yaygın olmasının, özellikle kalp rahatsızlığı gibi sağlık sorunları olan bireyler için ciddi riskler taşıdığını vurguladı. Sigara, sadece kullanan kişiyi değil, çevresindeki insanları da pasif içici olarak etkileyerek sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Sigara bağımlılığının nedenleri çok çeşitli olmakla birlikte, stres, sosyal çevre, genetik yatkınlık gibi faktörler önemli rol oynuyor.

Sigara kullanımının yüksek olmasının nedenleri:

• Stres
• Sosyal çevre
• Genetik yatkınlık

Sağlık Bakanlığı'nın Tütün Kontrol Programı

Prof. Dr. Acar, Sağlık Bakanlığı tarafından uygulanan tütün kontrol programının, sigara kullanımını azaltmada önemli bir rol oynayacağını belirtiyor. Bu program kapsamında, sigara karşıtı bilinçlendirme kampanyaları, sigara bırakma destek hatları ve tedavi merkezleri gibi çeşitli çalışmalar yürütülüyor. Ancak, sigara ile mücadelede sadece devletin değil, bireylerin de sorumluluk alması gerekiyor. Sigarayı bırakmak isteyenler için birçok farklı yöntem bulunuyor. Bunlar arasında nikotin bantları, elektronik sigaralar ve profesyonel yardım almak yer alıyor.

Sigara Bırakma Yöntemleri

• Nikotin bantları
• Elektronik sigaralar
• Profesyonel yardım

Sigara bırakma sürecinde motivasyonun yüksek tutulması ve destek alınması büyük önem taşıyor. Aile, arkadaş ve doktor desteği, bu zorlu süreçte bireylere yardımcı olabilir. Unutulmamalıdır ki, sigarayı bırakmak sadece bireysel bir karar değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluktur.

Sigara kullanımının bu denli yaygın olması, Türkiye'nin geleceği için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Sağlık Bakanlığı'nın tütün kontrol programları ve bireylerin bilinçli çabalarıyla, bu sorunla başa çıkmak mümkün olabilir. Unutmayalım ki, sağlıklı bir toplum, sağlıklı bireylerle mümkündür.