Tokat, namı diğer Darü'n-Nusret; yardım edenler şehri. Tarihi sokakları, yeşilin her tonunu barındıran doğası ve sıcakkanlı insanlarıyla anılan bu güzel şehir, son zamanlarda bir değişim içinde mi? Aceleci adımlar, öfkeli bakışlar ve düşüncesiz hareketler, Tokat'ın o meşhur sıcaklığını gölgeliyor olabilir mi?
Tokat'ta Empati Neden Azalıyor?
Trafikte sabırsız korna sesleri, sokakta omuz çarpmalarına aldırmayan insanlar, komşusunun hatırını sormayan kapılar... Peki, ne oldu da başkaları için istediğimizi kendimiz için ister olduk? Tokat'ta empati neden eksiliyor? Hz. Mevlana'nın övgüyle bahsettiği, "Tokat'a gitmek gerek, çünkü Tokat'ta insan ve iklim mutedil" sözü, sadece bir anı mı olarak kalacak?
Her sabah aynı telaşla güne başlanıyor. Çocukları okula yetiştirme koşturmacası, trafikteki sabırsızlık, öfke... Herkesin bir yere yetişme telaşı var, ancak kendi acelemiz haklıyken başkasının telaşını neden göremiyoruz? Belki de bir an durup, "Bu hareket bana yapılsa ne hissederdim?" diye sorsak, her şey değişir.
Sokaklardaki Yabancılaşma
Sokaklarda selamlaşmak yerine başını çevirenler, bir özür yerine önyargıyla bakanlar... Mahallede hasta bir komşu var, ama kapısı çalmıyor. "Nasılsa biri bakar," diyoruz, ama o "biri" olmak aklımıza gelmiyor. Önyargılarımız, bizi birbirimize yabancılaştırıyor. Karşımızdakini anlamaya çalışmak yerine, etiketleyip geçiyoruz: "O öyle yapar, bu zaten böyle."
Suçlu kim? Belki hepimiz biraz. Hayatın koşuşturmacası, ekonomik zorluklar, sosyal medyanın yalnızlaştıran dünyası... Ama en çok, empatiyi bir lüks gibi görmemiz. Oysa empati, bir şehirde yaşamı güzelleştiren en basit ama en güçlü bağ. Bir gülümseme, bir "Geçmiş olsun," bir "Haklısın, ben de öyle hissederdim" cümlesi... Bunlar, ne para ister ne de çok vakit.
Çözüm Ne?
Tokat'ın ruhu, sadece tarihi konaklarında ya da bağlarında değil, insanlarının yüreğinde saklı. Kendimize bir ayna tutalım: Yaptığımız hareket bize yakışıyor mu? Belki de her şey, bir an durup karşımızdakinin gözlerine bakmakla başlar. Çünkü empati, bir şehirde değil, bir kalpte başlar.
Ne dersiniz, bir yerden başlasak mı? Yoksa herkes halinden memnun mu? Unutmayalım ki, empati bir lüks değil, bir ihtiyaçtır. Tokat'ı yeniden o halden anlayan şehir yapmak, hepimizin elinde.